Kötünün kötüsü
“Modern zamanlar” tabiri sanayileşme dönemi sonrası şekillenen toplumsal yapıyı kast ediyordu. Sanayileşmenin ekmeğini yiye gelişmiş ülkeler, bir süre refah devleti olgusunu da deneyimlediler ve doyuma ulaştıktan sonra sanayileşmenin getirdiği sancıların farkına varmaya başladılar. Yani modernizm yerini post-modern bir döneme bıraktı. Son 20-25 yıldaki yaşananlar ise tüm hepsini unutturacak kadar hızlı ve köklü gerçekleşti ve fantezi olarak bahsedilen “uzay çağı” yaşanmasa da onu aratmayan bir “internet çağı”na adım atmayı bırakın paldır küldür yuvarlanıverdi insanlık.
Değişen devir, alışkanlıkları, iş yapma biçimlerini, hatta kullanılan dili, jargonu da değiştirdi, değiştiriyor da. Atasözleri ve deyimler, dillere pelesenk olmuş tabirler içinde bulunduğumuz dönemin şartlarına göre yeniden üretiliyor. Kuşaklar arası çatışmalar, anlaşmazlıklar hiç olmadığı kadar derinleşiyor.
Sosyal medya denen olgunun hayatın merkezine oturmasıyla birlikte hayatı yorumlamada da yeni bir dönemden bahsedilebilir. Yeni olması iyi olduğu anlamına gelmez ama baktığınız yöne göre “demokratik” de olabilir bu, “dayatmacı” da, “tahammülsüz” de.. Herkesin, herhangi bir aracıya, vasıtaya, vekile ihtiyaç duymadan görüşünü, fikrini açıklayabilmesi “demokratik” bulunabilir. Ancak kısa sürede bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunması nedeniyle oluşan “linç kültürü” nedeniyle de “baskıcı”, “dayatmacı” da sayılabilen bir garip dönemdir bu. Bu dönemin kendini ifade etme tabirleri de hiç olmadığı kadar net,........
© Milli Gazete
visit website