Kalem Şahit Olsun ki, Batılın Karşısında Hakk’ın Yanındayız!
Yazılarımızın çoğunda alışkanlık gereği üçüncü tekil şahıs üzerinden genel ifadeler kullanmaya gayret ediyoruz.
Kişiyi değil de fikri ön plana çıkartmak için yapıyoruz elbette bunu. Yazılanlar kişisel algılanmasın ve anlatılmak istenen mesaj öne çıksın istiyoruz.
Fakat bugün bile isteye özne olarak bizi yazmaya karar verdim.
Niçin?
Çünkü gördüklerimden, yaşadıklarımdan, şahitliklerimden ruhumun daraldığının ve esaslı bir inşirah aradığının idrakindeyim.
İlişkilerimiz, çabalarımız hiç olmadığı ve olmaması gerektiği kadar yapaylaştı. Vakitlerimizi maleyaniye, gıybete, dedikoduya, kulise ayırır olduk. Samimiyetimiz yerini çıkar ilişkilerine bıraktı. Konuşan ama yapmayanlardan olduk.
Düşman gafletimizden, ikiliğimizden, istifade ederek zulmünü artırırken bunu gördük ama engelleyemedik. Batılın görece üstünlüğünün onun güçlü olmasından değil bizim gücümüzü kullanmadığımızdan kaynaklandığını bildiğimiz halde bir ve beraber olamadık.
Dahası nasihatten de nasibimiz kapandı adeta.
Mesela şu tespitleri defalarca okuduk, dinledik belki etrafımızdan. Yıllardır halimizin iyiye gitmediğinden bahsediyor eli kalem tutanlarımız. Fakat tüm bu uyarılara ve tespitlere rağmen halimizde olumlu yönde değişen bir şey görünmüyor.
Adeta sözü de, sözün kıymetini de tükettik. Tuz kokarsa durumunu yaşıyoruz!
Aslında derdimizin devasının ne olduğu........
© Milli Gazete
visit website