Benzemek
İnsan sevdiğine benzemeye çalışır, onu taklit eder. Bundan olsa gerek denmiştir ki arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. İyi arkadaşlar bir bedende iki can gibidir. Birinin ağrısını diğeri de duyar. Toplumlar da böyledir. Bir vücudun organları gibi birinin sızısı diğerinin derdidir. İnsanlar bakış benzerliğinden değil dert ortaklığından sımsıkı sarılırlar birbirine. Aynı dertte olanlar aynı acıyı duyarlar, aynı dermanı uygularlar. Nasrettin Hocanın bana damdan düşeni getirin dediği şey, anlaşılmaktır. Dert, insanı anlaştırır. Hemdert olmadan ne dost olunur ne akraba. İnsanı derdi ele verir. Yoksulun derdini yoksul, zenginin derdini zengin, âlimin derdini âlim, cahilin derdini de diğer cahil anlar. Bundandır zenginin derdi yoksula, âlimin derdi zengine, cahilin derdi de âlime hafif gelir. Düşünün; zengin birinin oğluna hediye olarak Ferrari mi alsam yoksa Porsche mi alsam türünden derdini veya Amerika’da mı yoksa Londra’da mı okusam türünden derdi olan bir genci yahut uzun yıllar birlikte yaşadığınız köpeğin bir sabah ölmesiyle oluşan derdi veyahut işe gitmek için otobüs parası olmayan insanı. Ne dertler var bu dünyada. Dertler de sınıf sınıf, dermanlar da. Derdinizin kimlerin derdine benzediğine dikkat etmek gerek bu nedenle. Meseleyi batılılaşma sevdamızın bizi kimlerle hemdert yaptığına getirmek istiyorum. 2023 yılının son aylarında yapılan araştırmalara göre öğretmenlerin;
- Yüzde 70’i okullarındaki personelin yetersiz olduğunu söylüyor.
- Yüzde 52’si bugün öğretmenliğe başlayan bir gence öğretmen olmayı tavsiye etmeyeceğini söylüyor.
- Yüzde 77’si işlerinin stresli olduğunu........
© Maarifin Sesi
visit website