Babam, İstiklâl Marşı ve İsmet Özel
Ortaokul mezunu babam. 1940’lı yıllarda askerliğini yapmış. Cumhuriyet’in ortasında duruyor. Cumhuriyetimiz kadar garip miydi bilmiyorum. Ama bir garipti babam. Bu ülkenin garipliğini, asaletini temsil ederdi.
Garipleri, delileri, çocukları ve yolcuları çok severdi. Onlarla dostluğunu dünya nimetlerine değişmezdi. Bir de toprağına aşkla bağlıydı. Allah’a bağlı olduğu gibi gönülden bağlıydı ülkesine. Dostu ve düşmanı, Türk’le gâvur arasındaki farkı bu toprakların insanına mahsus ferasetle ayırt ederdi. Gâvurlar dışında herkesi severdi. “Hakk’ın sözüne savaş açanlar” diye tarif ederdi gâvurluğu.
Babama göre bu ülke garipti. Garip, acılı ve şefkatli… “Müslümanların gözbebeği” derdi Türkiye’ye.
En çok Muhsin Yazıcıoğlu’nu severdi.
Ezan okunduğunda, İstiklâl Marşı söylendiğinde onun için akan sular dururdu.
Söz istiklâlimizin marşına gelmişken, lise talebesiyim, babam bir gün, “Ezan İstiklâl Marşı gibidir” dedi. Bu sözün sözler içinde bir yeri vardı. Liseli halimden bugüne dek yürüdüğüm yolda hep hatırımda kaldı.
Ortaokul........
© Karar
visit website