CHP en kritik sınavın eşiğinde…
Ana muhalefet partisinin kendisini yeniden inşa etmeye çalıştığı açık. Gerek yönetim kadroları, gerek söylem, gerek siyaset arayışı bakımdan CHP, 14 Mayıs genel seçimlerinden bu yana bir hareketlilik içinde. Bu hareketlilik, 31 Mart yerel yönetim seçimlerindeki başarısından sonra daha da artmış bulunuyor.
Durumu, iktidar peşinde bir siyasi partinin siyaset arayışları olarak tanımlamak yanlış olmaz. Topluma, siyasete, yeni siyasi-toplumsal-uluslararası dinamiklere temas etmeye çalışıyor CHP. Ne var, bu çabalar, henüz “el kol yardımıyla bir arayış”ın ötesine geçmiş değil.
Önümüzdeki dönemde CHP’nin önünde birbirini beslemek kadar birbirini bloke edebilecek iki siyaset alanı var.
İlk alan dışa, topluma dönük.
Siyaset bu alanda yeni bir söylem, yeni bir tasavvur, yeni bir gelecek ufku üretmeyi içeriyor. Üretmek de tek başına yeterli değil, bunların toplumun ortalaması tarafından benimsenmesi, bu ortalamanın değer ve beklentilerine temas etmesi gerekiyor.
Peki nasıl olur bu?
Yollar belli.
Bir yol taşıyıcıyla ilgilidir. Yeni olanın ve o değerlerin içinden çıkan, onları temsil edecek, taşıyacak bir liderin, bir kadronun ortaya çıkmasıdır bu. Bu yolda Özel ve İmamoğlu, “yeni”yi........
© Karar
visit website