İzmir'in Cesur Kadınları
Bu, Yunan İsyanı'nın getirdiği kargaşa ortamında, buğdayın ve unun karaborsaya düşmesiyle başlayan ve ekmek fiyatlarının el yakar hale gelmesiyle zirveye ulaşan bir dönemeçti. Ancak bu öykünün gerçek kahramanları, beklenmedik bir hamleyle, İzmir'in kadınları oldu.
Bir zamanlar, İzmir'in kalbi Kadifekale'de, Tilkilik'in sokaklarında, Namazgah'ın yokuşlarında ve Damlacık'ın dar geçitlerinde, tarih sayfalarını yeniden yazacak bir hikâye yeşerdi. Bu, sadece bir ekmek zammıyla başlayıp, bir kadın ayaklanmasıyla sonuçlanan olağanüstü bir serüvenin öyküsüydü. O yıllarda, Osmanlı İmparatorluğu'nun hem kendi hem insanı en güzel şehirlerinden biri olan İzmir’de yaşananlar, dünyadaki en çarpıcı kadın isyanını ortaya çıkardı.
Erkekler, önce geleneksel yollarla bu zamma itiraz ettiler; lakin ne çare, seslerini duyuramadılar. Ancak unutulmamalıdır ki, her büyük öykü, bir umutsuzluk anında, kahramanını bulur. Erkeklerin sesleri, bu zor zamanlarda yankı bulamayınca, İzmir'in kadınları, bir destan yazmaya karar verdi. Çocuklarını da yanlarına alarak, üç gün boyunca şehrin sokaklarını, adeta bir halk tiyatrosunun sahnesine çevirdiler. Bu, yalnızca bir ekmek mücadelesi değil, aynı zamanda derin bir adalet arayışıydı. Günlerce süren bu gösteriler, sadece İzmir'in değil, belki de dünyanın, kadın eliyle yazılmış en güçlü devrimlerinden biri oldu. İzmir Valisi Hasan Paşa, bu isyan karşısında, ateş açılmaması emrini vererek insancıl tepkisini gösterdi.
Üç gün süren bu inanılmaz direnişin sonunda, Paşa, fiyatları kontrol altına alma kararı almak zorunda kaldı. Fiyatlara "narh" koyma kararı, bu cesur kadınların, sadece kendi hakları için değil, tüm İzmir halkının refahı için verdiği mücadelenin bir zaferiydi. Ancak bu olaylar sırasında, kadınlar........
© İz Gazete
visit website