Mikrop
Bizim yaz klasiklerinden biri birkaç günlüğüne kardeşim Lalehan Gülle ve üç bıdık yeğenimin yanına Bodrum’a gitmektir.
Bıdık dediğime bakmayın, en büyüğü Hazar artık ergen, yaş oldu 16. En küçük Pamir bıdık kategorisine girebilir, henüz 7 ama kendisi bir korsandır! Arada bir de ortancalara düşen uyumlu çocuk rolünü başarıyla yürüten yakışıklı Aras var.
Lalehan tam bir Bodrum daha doğrusu Yahşi ve Bitez aşığı.
Her sezon başı yazlık evlerine gider, sonuna kadar kalır ve İstanbul’u asla özlemez.
Bu sene de yazı neredeyse bitirdik ama kardeşim diyor ki illa geleceksiniz…
Çocuklar kuzenleri görecek, birkaç gün birlikte yüzülecek, ailenin o müthiş mutluluk veren karmaşası yaşanacak…
İşte bu arka planla geçtiğimiz hafta 4 gün için Bodrum’a yola çıktık…
Çıktık çıkmasına ama…
Esasen bu kulaklar sinyali daha yola çıkmadan almıştı.
Lalehan "Pamir iki gündür kusuyor ama bugün daha iyi, siz gelene kadar toparlar" deyince bir küçük mikrobun bizim tatilimize mikropluk yapacağını tahmin etmeliydim.
Ama insan bir şeye şartlanınca hem sağır oluyor hem Pollyanna.
Bir de benim öyle virüsten, bakteriden korkum yoktur. Her seferinde bünyeye girdiğinde nasıl süründürdüklerini siliyor beynim.
Sanki biz birer Amazon savaşçısı, bu görünmez düşmanlar ise kağıttan kaplan.
Sonuçta annemi de aldık, şen şakrak yola çıktık. Büyük bir enerjiyle Bodrum’a indik, Lale'ye ve yeğenlere kavuştuk.
Pıtır Pamir de gayet iyiydi, "Geçmiş olsun" dedik.
Ve fakat geçmemiş!
Sadece bir gündüzün ardından akşam........
© Habertürk
visit website