Elazığ içinde bulunduğu toplumsal, ekonomik ve yönetimsel değişimlerden çok çabuk etkilenen bir şehir değil. Ancak çok çabuk etkilendiği birkaç alan tabii ki var. Peki nedir bu alanlar? Özellikle de son beş yıldır Elazığ’da yaşanan dikey kentleşme arzusu ve bu arzunun bıraktığı olumsuz etkiler çoğumuzun farkında olduğu bir gerçek. Plansızca ve umarsızca yapılan yüksek yapı politikaları, kentsel dönüşüm adı altında yazılan senaryoların hayata geçmesiyle yerinden edilen insanlar, yollar, kaldırımlar, alt yapı bozukluğu ve nicesi. Dikey kentleşme ve diğer kentsel sorunlar sadece görüntü kirliliği yapmıyor aynı zamanda güneş enerjisi ve hava iklimlendirilmesi için gerekli olan maddelerin önemli etkilerini ortadan kaldırarak olumsuz bir durum oluşturuyor.

Yukarı da bahsettiğim kısa bir özet eşliğinde konuyu biraz açarak Elazığ’da ki bazı sorunlara dikkat çekmek istiyorum.

Deprem sonrası Abdullahpaşa da evleri zorla ellerinden alınan insanların evlerinin yerine küçük evler yapılması ve bunca insanın küçücük evlerde yaşama zorunluluğu, Abdullahpaşa da alt yapı sorunları, bina içi su sızma sorunu, ısınma sorunu, yüksek miktarlı aidat sorunları, binaların etrafına dikilen ve yığınla para yatırılan ağaçların ve bitkilerin kuruması sorunu ve daha fazlası. Ve yine Abdullahpaşa da bir tarafın TOKİ........

© Günışığı Gazetesi