SİLAHTAN DEMOKRATİK SİYASETE
Bahçeli’nin “Devir değişmiş zincir kırılmıştır’”, Netanyahu’nun “yeni düzen”, Aliyev’in “yeni dünya düzeni” dediği dönem bizim niyetlerimizden bağımsız olarak başlamış durumda. Varlıklarını bir süre daha koruyacak olsalar da silahlı örgütler dönemi geride kalıyor...
Kuşkusuz otoriter yapılar sürdükçe silahlı örgütler de biçim değiştirerek var olmaya ve vekalet savaşlarının kullanışlı bir parçası olmaya devam ederler ama etki alanları daralır, “yeni dönem” HTŞ, PKK, YPG, Hizbullah, Hamas gibi örgütlerin dönemi olamaz!
Niyeti ne olursa olsun Bahçeli’nin Öcalan çıkışı Türkiye’de siyaset yapma alanını genişletti. Tartışmayı Bahçeli’nin ya da Erdoğan’ın samimi olup olmaması üzerinden başlatmak bir şey ifade etmiyor. Samimiyet testi yapılsa iktidar bloku kesinlikle sınıfta kalır ve liste Ahmet Özer, kayyımlar, Selahattin Demirtaş, Can Atalay diye uzayıp gider…
Erdoğan henüz açıkça konuşmamış olsa da iktidar blokunun bu hamlesi ister Erdoğan’ı ömür boyu seçtirme hesabı olsun, isterse DEM’i de arkasına alarak yeni bir Anayasa hesabı olsun, bu hesap silahların yerini siyasete ve hukuka bırakmaktan daha önemli olamaz!
Olası bir çözümün 50 yıllık şiddeti ve terörü bitirecek olması ihtimali bile çözüme ve sonuç almaya odaklanmayı gerektirir. Üstelik bu hamlenin yalnızca “iç cephe” ile sınırlı olmadığı, “dış cephe” ile de........
© Gazete Pencere
