menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

102 puanın Avrupa’daki karşılığı: Koca bir sıfır

16 13
28.08.2024

Galatasaray, 36 yıl önce de bir İsviçre takımına karşı tarihi bir rövanş maçı oynamıştı. Deplasmanda 3-0 mağlup olduğu Neuchatel Xamax’ı İstanbul’da 5-0 mağlup ederek, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda efsanevi bir şekilde çeyrek finale yükselmişti.

Dün gece de yine bir İsviçre takımına karşı önemli bir rövanş maçına çıktı sarı-kırmızılılar. İlk maçı tek farkla kaybetmişti. Kendi sahasında tek farklı galibiyet maçı uzatacak, iki farklı galibiyet ise turu getirecekti. Ama açıkçası Okan Buruk’un sahaya sürdüğü ilk 11’i görünce, bir an kendimden şüphe ettim. Acaba Neuchatel maçında olduğu gibi, yine bir mucizeyi mi kovalaması gerekiyordu Galatasaray’ın?

O kadar çok riski bir arada almıştı ki Buruk. Çift santrfor, savunmaya desteği yeterli olmayan iki kanat, sağ beke devşirilen bir kanat forvet, ofansif bir sol bek ve hücumcu bir merkez orta saha. Başka bir deyişle, iki stoperin dışında savunması kuvvetli olan yalnızca tek bir oyuncu vardı sahada; Lucas Torreira. Bu daha ziyade Buruk’un Galatasaray maçlarda skor olarak geriye düştüğünde son 15-20 dakikada aldığı risklerdi. Sonradan bile çoğunlukla iyi bir sonuç vermeyen bu kontrolsüzlük, şimdi Galatasaray’ın başlangıç planıydı. Ne için?

Takımların büyük çoğunluğunun üçlü orta alanlarla oynadığı, çift santrforların giderek azaldığı günümüz futbolunda elbette az da olsa ikili merkezlerle oynayan ekipler de var. Ama bu takımların hepsi, takıma denge katabilmek ve rakibin merkezdeki sayısal üstünlüğüyle baş edebilmek için orta sahayı çift tutucuyla oynarlar. Ya da kenar oyuncularının orta saha karakterli olmasına dikkat ederler. Bir tane bile tersi bir örnek bulamazsınız. Galatasaray haricinde.

Nitekim dün gece Young Boys da 4-4-2 formasyonunu tercih........

© Gazete Duvar


Get it on Google Play