‘Bütçe maratonu’ndan çok ‘bütçe gösterisi’ denilmeyi hak eden 2026 yılı bütçesine ilişkin görüşmeler geçen hafta başladı. TBMM ve 12 bakanlığın bütçesi için yapılan oturumlar önümüzdeki hafta boyunca da devam edecek.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ‘2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ni sunarken; “Bütçemiz, istikrar içinde ekonomik büyümenin devam ettiği ve enflasyon oranının düştüğü bir ortamda, kalıcı sosyal refah artışı hedeflemektedir” dedi. 2026’yı Orta Vadeli Program’ın en kritik yılı olarak tanımlayan Yılmaz, 2026’da kişi başı gelirin 18 bin 621 dolar olmasının hedeflendiğini ve Türkiye’nin Avrupa’nın dördüncü büyük ekonomisi olacağını iddia etti. Ana muhalefet partisi CHP, “bütçe hakkının gerilemesi”, “hedeflerde tutarsızlık” ve “mali yönetimde kurumsal tahribat” saptamalarını içeren 860 sayfalık karşı oy metni sundu.

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da parti liderleri arasında selamlaşma, tokalaşma, önce selamlaşmayıp sonra tokalaşma haberleri ile işin özünün ustalıkla gözden kaçırılması sağlandı. İktidar vekillerinin muhalefet temsilcileri konuşurken boşalttığı salonda, tutmayacağı şimdiden belli olan bir bütçe için yapılan başlangıç konuşmalarının çoğunda 2026 bütçesinin demokrasi yoksunu ortamdan ve Erdoğan rejiminin kayırmacı politikalarından nasıl etkilendiğine değinilmedi.

* * *

Frank R. Baumgartner, Marcello Carammia, Derek A. Epp, Ben Noble, Beatriz Rey ve Tevfik Murat Yıldırım’dan oluşan bir grup akademisyen, Brezilya, Türkiye, Malta ve Rusya'nın demokrasiye yakın ve uzak dönemlerinde........

© Evrensel