İşçiler ABD seçimlerinin neresinde?
ABD’de iki parti de emek düşmanı. Cumhuriyetçi Parti açık emek düşmanı ve ırkçıyken, sendikaların bir ihtimal emek yanlısı bir platforma çekmek umuduyla desteklediği Demokrat Parti ise ABD’de toplumsal hareketlerin gidip öldüğü yer. Örneğin gecen sene otomotiv sanayinde son yılların en büyük grevlerinden birini örgütleyip büyük kazanımlar elde eden Birleşik Otomotiv Sendikasının Başkanı Shawn Fain, Kamala Harris’in işçi ve emekçilerin gündelik geçim sıkıntılarını çözmeye yönelik bir program dile getirmemesi ya da sendikanın bir diğer talebi Gazze’de ateşkese yönelik bir adım atmamasına rağmen Harris’e destek açıkladı. Sürekli genel grev ihtiyacından bahseden, sendikalı işçilerle birlikte ön saflarda İsrail’e silah taşıyan gemileri limana demirleten, “radikal” sendikacı olarak anılan Fain geçen haftaki Demokrat Parti kongresinde kürsüye Harris tişörtü ile çıkıp Trump’a karşı keskin eleştirilerinin dışında çok da bir şey söylemeden indi.
Diğer sendikalar da Trump ihtimaline karşı benzer durumda. Zaten Biden’a daha önce destek açıklamış olan ABD’nin en büyük işçi sendikaları konfederasyonu Amerikan Emek Federasyonu ve Endüstriyel Örgütler Kongresi geçtiğimiz hafta Harris’e de desteğini açıkladı. Hizmet İşçileri Sendikasından Birleşik Çelik İşçileri Sendikasına kadar tek tek yüz binlerce üyesi olan sendikalar da Demokrat Partiye desteklerini açıkladılar. Ancak iki parti de işçilerin taleplerini kale almıyor.
Arizona Eyalet Üniversitesinin çalışma ve demokrasi merkezi gibi araştırma kuruluşlarıyla birlikte Jacobin dergisi son yıllarda “işçiler seçimlerde ne istiyor” eksenli araştırmalar yürütüyor. Buna göre Amerikan işçi sınıfı seçimlerde işçi kökenli adaylar, ekonomik ve politik elitlere karşı söylemler, gündelik geçim sıkıntılarını dile getiren ve en önemlisi de iş garantisi veren parti, aday, ve programlar istiyor. Ne büyük sürpriz. 2016’da Trump, yalandan da olsa kendisini Amerikan ana akım........
© Evrensel
visit website