Borçluyu korurken, alacaklıyı batırma
Yapışkan yüksek enflasyonun kaçınılmaz sonuçlarından biri de nakit akışı bozulmasıdır. Hele ki kriz zamanlarında nice sağlam şirket, nakde muhtaç olduğunda bunu karşılayamadığı için yok olmuştur. İşler kötüleşince “iflas korkusu” başlar. Bu da borçlu alacaklı arasında zincirleme reaksiyonu tetikler.
İş ahlakı zedelenince, finansal güçlük çekenler zora girer ve ödemeleri aksar. Ancak sorun; hali vakti yerinde olanların da “kimse ödemiyor, ben de ödemeyeyim” anlayışına sapmalarıdır. İflası kim ister? Üretimin devam etmesi, işçilerin ekmek teknesini kaybetmesi, elbette arzu edilesi bir şey değildir.
Öncelikle iflas ile konkordato farkını ortaya koyalım… İflas; borçlunun artık borçlarını ödeyememesi halidir. Konkordato; herhangi bir sebeple işleri bozulan ve ödeme güçlüğü çeken iyiniyetli borçluları koruma amacı güder. İflas ile tamamen bitersin, konkordato ile borçlarını yeniden yapılandırırsın.
Konkordato hem mali durumu kötü olan borçluları hem de alacaklılarını korumayı amaçlar. Bir bakıma iflasa sürüklenen şirketin tutunacağı son........© Ekonomim
visit website