menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Vakıftan mobil uygulamaya birikimli sigortacılık (II)

11 0
19.09.2024

AgeSA CIO’su Fahri Arkan’ın vakıf kültürüne kadar götürüp üzerine teknolojinin ne eklediğini anlamamızı sağladığı birikime dayalı sigortacılıkta yaptıkları, bulut bilişim ve yapay zekânın şekillendirdiği bir geleceğe hazırlık niteliğinde. Aradaki geçişi anlamak içinse, algoritma ve analitik tarihine göz atmakta yarar var.

Dijital dönüşümden bahsederken bilişim teknolojileri bilgisi kadar alan (domain) bilgisinin de önemli olduğunu anlamamız yıllar aldı. Kullanıcı tarafında bilişim bilgisine sahip olmadan ya da daha basit ifadeyle low code/no code yaklaşımıyla süreç geliştirerek iş yapmanın emtialaşmış ve değeri düşmüş görevleri halletmeyi sağlaması ile dijital dönüşüm maliyetini erişilebilir noktaya çekebileceğini anlamamız da bir o kadar sürdü. Bunu yeterince başaramadığımız ile ilgili kaygılarım ortadan kalkmış değil. Ancak en azından konuyu öğrendiğimizi söyleyebilirim.

İnsan zekâsı ile yapay zekâyı karşılaştırdığımda, bu öğrenme ve başarma süreçlerinin hiçbir işe yaramadığını ve bizi yapay zekâda sıfırdan başlama gafletinden kurtarmadığını görüyorum. İnsan zekâsının hakkını vermeyen, sanayi toplumu normlarında aptallaşmış beyinlerin, yapay zekâdan korkmakta haklı olduğuna inancım giderek artıyor. Geleneksel düşünce biçimiyle insan gibi konuşan ya da yazan yapay zekâ dil modelleri geliştirmeye çalışıyoruz. Günlük hayatın bambaşka dinamiklere sahip olduğunu hatırlayacak kadar bile zekamız kalmamış. Bu yazıyı yazarken WhatsApp’tan gelen randevu talebini emoji ile yanıtladım.

Bu körlük bizim bulut ve yapay zekâ teknolojilerinin tanımladığı yeni normalde en önemli rekabet avantajımızdan mahrum kalmamıza neden oluyor. Kadıköy Anadolu Lisesi’nde okurken, Almanya’daki amcamın oğlunun öğretmeni ile eşi Türkiye’ye turist olarak geldiklerinde, Fransızca bilen büyük amcam ile Almanca’nın sadece dilbilgisini bilen babam Kapalıçarşı’daki alışverişte misafirlere yardımcı olmam için beni de yanlarına aldılar. O zaman Almanca da okuyordum. Misafirlerimiz iki halı satın alırken esnafla konuştukları dilden ben hiçbir şey anlamadım ama iki halı satın aldılar ve bagaja koyduk. Hereke ya da o türden halılar oldukları için boyutları ufaktı ancak kaliteli ürünler olduğunu ben bile anlamıştım. Bu saha bilgisi bana hâlâ rehberlik eder.

Ancak her şey sahadan ibaret değil. İşin, hayatın ve ülkenin geleceğini görebilmek, başka bilgi ve konsantrasyon alanları gerektiriyor. Biz de olayların gerçekte ne olduğunu anlamamızı sağlayan bir eğitim aldık ve bunlarda uzmanlaştık. Arkan’ın anlattıklarının bu kadar kapsamlı bir biçimde anlatma ihtiyacını hissetmem bundan kaynaklanıyor.

Bulut ile yapay zekâyı birlikte düşünmek, bu önemi vermemi sağlayan asıl etken. Elementer sigortada analitik çağından bir örnekle bunu açıklamaya çalışayım. Sigorta Gözetim Merkezi (SGM) zamanında SAS ile bir suiistimal tespit ve önleme projesi yapmıştı. İlk aşamada sigortacılık birikimi ile bu işin nasıl yapıldığı analiz edilip buna uygun algoritma kullanan bir teknoloji çözümü oluşturulmuştu. Ancak bir süre sonra veri analitiğinden gelen bir algoritma bunun yerini almış ve suiistimal tespit oranı yüzde 80-90’ların üzerine çıkmıştı. Bu istisnai başarının nedeni, önemli bir........

© Ekonomim


Get it on Google Play