Vakıftan mobil uygulamaya birikimli sigortacılık (I)
AgeSA CIO’su Fahri Arkan, günümüzde hayat ve emeklilik sigortalarının mobil ve uygulamaların sağladığı olanaklar sayesinde, sigortalıya hiç olmadığı kadar büyük kontrol sağladığını söylüyor. Gelecekte yapay zekâ ve diğer teknolojiler, bunu daha ileri götürecek. Birikime dayalı olan bu alanı daha iyi anlamak için yatırım ve ülkemizde vakıf geleneğine dayanan tarihsel boyutlarını görmek gerekiyor.
Futbolda duran topa daha şiddetli vurmak için önce geriye doğru adım atmak (gerilmek) ve sonrasında bundan alınan hızla vuruşu yapmak gerekiyor. Ancak fotoğraf çektirmeye çalışırken “bir adım daha geriye at” diyen fotoğrafçıya uymak da kimi zaman denize ya da uçurumdan aşağıya düşmeye ve ölümcül sonuçlarla karşılaşmaya yol açabilir. AgeSA CIO’su Fahri Arkan ile birikimli hayat ve emeklilik sigortalarında teknoloji kullanımının sağladığı ve sağlayacağı olanakları ele alırken aklıma bu iki benzetme geldi.
Bunun nedeni, Arkan’ın anlattıklarının mobilde yani cep telefonları üzerinde uygulamaların gücünü kullanarak golü attıklarına ve yeni gollerin kapıda olduğuna işaret etmesi. Gerilmek için gereken alan ise, daha ilgi çekici. Arkan’ın daha önce CIO olarak bünyesinde yer aldığı AvivaSA’nın yabancı ortağı Aviva’nın bu adla kuruluş tarihi 2000 olsa da, şirketin tarihçesinde kökenlerinin 1609’a kadar uzandığı ifade ediliyor. Bu tarihte kurulan ve karşılıklı fayda yaratmaya dayanan Hand in Hand topluluğu’nun kuruluş tarihi 12 Kasım 1696. Londra’da St.Martin’s Lane’de bulunan Tom’s Coffee House’da kurulan yangın sigortası ofisi, 1699’da yangınlara karşı itfaiye ekipleri oluşturmaya başlıyor. Bu örnek, birikimli sigorta uygulamalarının yapısının ve sağlayabileceği faydaların anlaşılması açısından oldukça açıklayıcı...
Arkan’un şu anda CIO’su olduğu AgeSA’nın yabancı ortağı Ageas’ın web sitesinde ise, şirketin tarihinin 1824’e kadar takip edilebildiği ifade ediliyor. Bu tarihte Belçika’da kurulan AG Sigorta, şirketin hayat sigortası faaliyetlerinin de başlangıç tarihini oluşturuyor. Şirket kısa bir süre sonra kapsamını ve ürün yelpazesini genişletmeye başlıyor. Bu şirketlerin tarihleri, birlikte fotoğraf çektirirken geriye doğru adım atınca uçurumdan düşer miyiz sorusunu akla getiriyor. Arkan, kazın ayağının öyle olmadığına vakıf örneğini vererek işaret ediyor. “Bizim tarihimize baktığımızda vakıf geleneğimizi görüyoruz. Birikimli sigortacılık bize yabancı bir iş değil. Bizde de kaynak vakıflarda toplanıyor ve ihtiyacı olana aktarılıyor” diyor. Orhan Gazi’nin Adapazarı, Kandıra ve Bursa’da inşa ettirerek vakfettiği cami, medrese, zaviye, imaret, aşevi ve misafirhaneler ilk Osmanlı vakıfları olarak anılırken Anadolu’da ilk vakıf örneği olarak Selçukluların Erzurum'un Pasinler ilçesinde 1048’de kurdukları vakfın, insanlara, hayvanlara ve çevreye hizmet etmesine atıfta bulunuluyor.
Bu, yeni teknolojiler ile iş gelişirken ve değişirken üretilen katma değerin şans........
© Ekonomim
visit website