Sınırlı perakendecilik
Ülkeler arasındaki ilişkilerin mahiyeti değişirken, uzmanlar da ortaya çıkan yeni olguları anlatacak terimler buluyorlar. Lügatimize son dönemde giren terimlerden biri de perakendecilik. Kelime, dış siyaset analizlerinde bir devletin diğer bir devlete dönük olarak giriştiği eylemlere, bunların iki ülke arasındaki ilişkiler bütününü nasıl etkilediğini düşünmeden, sadece o an için getirdiği faydaya bakarak karar vermesini anlatmak için kullanılıyor. Bir devletin diğer bir devletle olan ilişkileri yok denecek düzeyde olup, arada sırada gerçekleşen temaslarla sınırlı kalıyorsa, sürekli ve düzenli bir ilişki söz konusu olmadığından, politikayı her eylemin getirdiği fayda temelinde, yani perakendeci bir yaklaşımla değerlendirmek tabii bulunabilir. Ancak, kavram genellikle böyle durumları anlatmak için kullanılmıyor. Diğer bir devletle gelişmiş ve süreklilik arz eden ikili veya çok yönlü ilişkileri olan bir devlet, attığı her adımda, o adımın tek başına kendisine sağlayacağı menfaati hesaplayıp, yaptığının karşılıklı ilişkilerin bütünselliğini nasıl etkilediğini hesaplamazsa, perakendeci davrandığı söylenebilir. Bir devlete dış ilişkilerinde perakendeci bir yol izlemesini, iki devlet arasında karşılıklı ödün-fayda alışverişine dayalı çerçevenin ağırlığını yitirdiği ya da menfaatlerine hizmet etmediği kanaatine varması tetikleyebilir. Ancak, unutulmaması gereken gerçek, perakendeci davranışın iki devlet arasındaki ilişkilerin bütünselliğini zedeleyebileceğidir.
Değerli okuyucularım yazıma neden böyle teorik sözlerle başladığımı merak edebilir. Birçok gözlemci, son dönemde Türkiye’nin dış siyasetinde giderek perakendeciliğe yöneldiğini ileri sürüyor. Örnek çok. Türkiye,........
© Ekonomim
visit website