menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

TCMB ve BDDK arasında eşgüdümün önemi

32 0
26.09.2024

Geride bıraktığımız hafta sonunda Merkez Bankası (MB) ‘Makroihtiyati Çerçeveye İlişin Basın Duyurusu’ başlığı taşıyan bir duyuru yayınladı. Buna göre TL cinsinden mevduatların zorunlu karşılık oranları yükseltildi, yabancı para cinsinden mevduatlar karşılığında MB’de tutulması gereken TL zorunu karşılıklar için geçerli oranlar ise düşürüldü. Ayrıca zorunlu karşılıklar için MB’nin bankalara ödediği faizden yararlanma olanağı artırıldı. Net etkinin karardan önceki para politikasının duruşunu ne yönde değiştireceğine ilişkin bilebildiğim kadarıyla bir açıklama yapılmadı.

12 Eylül’den bu yana MB bankalardan likidite çekiyor. Bu olgu ilk defa gözlenmiyor. Ekim 2023’ten beri kah likidite çekiyor kah likidite veriyor. Likidite çekmesi, bankacılık sisteminde likidite fazlası olduğunu gösteriyor. 2001 krizinden sonra yaklaşık 2010 ortalarına kadar da durum böyleydi. Kamu bankalarını ayağa kaldırma operasyonu çerçevesinde bol miktarda likidite sisteme çıkmıştı; zamanla eridi o likidite ama o dönem boyunca hep likidite fazlası vardı. Ayrıca o dönemin ilk yarısında önemli ölçüde rezerv biriktirmişti MB; bu nedenle de likidite fazlası çıkmıştı sisteme. Şimdiki durumda kalıcı bir likidite fazlası eğilimi henüz yok. İki nedenle likidite fazlası var: Asıl olarak rezerv artışı (döviz alımları) ve bir ölçüde de özellikle son haftalarda Hazine’nin MB’de tuttuğu TL mevduattaki azalma.

MB’nin, piyasa faizlerinin enflasyonla mücadele açısından gerekli gördüğü düzeyin altına inmemesi için likidite fazlasını sistemden çekmesi lazım. Bu nedenle kullanılabilecek araçlardan biri de zorunlu karşılık oranını yükseltmek. Karardan önce gecelik piyasa faizi MB’nin politika faizi olduğunu belirttiği P’nin yaklaşık üç puan altına kadar inmişti. Bugünlerde tekrar P’ye çıktı.........

© Ekonomim


Get it on Google Play