Oyuncu bir ekonomi
En son ne zaman bir oyun oynadınız? Peki ya oyun sadece çocuklarla ilgili midir? Benim sorduğum asıl sorulardan biri de şu: Oyuncu Bir Ekonomi mümkün mü? Geçtiğimiz yıl Onarım Atölyesi olarak Bozcaada Caz Festivali’nde nasıl bir tartışma alanı kurgulayabiliriz diye uzun uzun düşünmeye başladığımda festivalin ana teması olan Play yani oyun ile nasıl bir bağ kurabileceğimizi de düşünmeye başladım. Devamında bu kavram ve tartışma gündemi ortaya çıkmış oldu: Oyuncu bir ekonomi!
Oyunun düşündüğümüzün aksine oyunlaştırmadan çok farklı bir kavram olduğunu hatta oyunlaştırmanın bir oyun hakkı ihlali olduğuna ve oyun hakkını savunmamız gerektiğine yürekten inanan ben, hayranı olduğum Toyi sosyal girişimiyle tanışınca bu düşüncelerimin güçlenmesi ile birlikte hayatıma oyuncu olmak kavramı da girdi. Yaşamın her anında cebimizde taşımamız gerekirken çocuklukla ilişkilendirdiğimiz ve onu da pek iyi yapamadığımız oyun bize pek çok şey anlatır. Burada özellikle altını çizmek istediğim şey benim için oyun demek serbest, sınırların olmadığı keşfe açık yaratım alanı demek. Tamamlanması gereken görevlerin olduğu, yarışmak zorunda olduğunuz insanların olduğu, sıralamaların yapıldığı süreçleri oyun değil oyunlaştırma içeren süreçler olarak değerlendirmek gerekiyor.
Özellikle oyundan gelen birçok kavram yeni bir ekonomide kendi karşılığını nasıl yaratabilir sorusunu sormaya başladığımda gördüğüm pek çok benzerlik olduğunu fark ettim. Oyunlarda hayal gücü sınırsızdır, imkansız da çok kolay değildir: Bugünün........
© Ekonomim
visit website