Kapitalizm öldü!
Hepberaber kitabının açılışında şöyle der Ece Temelkuran: "Küresel sistem yıkılıyor. Ve her sistem gibi kapitalizm de yıkılırken ortalığı ateşe veriyor. Diyor ki, 'Benden sonrası tufan, benden sonrası kıyamet!' Bir yandan gençler var; 'Hızla hareket edersek burası hala ve yine de yaşanabilir bir gezegen olabilir,' diyorlar. Bir yandan da eski düzenin iktidar sahipleri var, dalga geçiyorlar: 'Hayal kurmayın!' Sistem, kendini korumak için otoriter rejimleri dünyanın her yerinde yardıma çağırıyor.”
Tam da bu anlatıda ki gibi. Kapitalizmi yaratanlar aldı eline megafonları, topladı kalabalıkları (tam da bugünlerde Davos’ta olduğu gibi) bas bas bağırıyor! Yangın yerine çevirdiği dünyayı yarattığı krizlerin içerisinden kendi de çıkamayan bu tahripkâr neoliberal politikaları zırh edinen ekonomi yarattığı yıkıntıların arasında kaldı. Hepimizi kendinden başka bir hikayenin mümkünatı olmadığına inandıran kapitalizm öldü. Kendinden başkasını itibarsızlaştıran, kriminalize eden, alay konusu eden kapitalizm çöktü.
Tam da bundandır ki tüm dünyada bir sıkıntı, bir kasvet, bir belirsizlik… Bu yüzdendir ki tüm dünyada bir eşik sancısı. Yıkılan bu sistemin yerine ne koyacağımızı bilememenin verdiği panik. Peki ya şimdi ne olacak? Yeni bir hikaye yazarken kendi yıkıntılarından yeni bir kimlik inşa etmeye çalışan kapitalizm bize kendi evrimin hikayesini fısıldıyor.
Önceleri Dünya Ekonomik Forumu’nda bir hayalet dolaşmaya başladı, dünyanın kurtarıcısı gezegenin çıkış noktası iş dünyasının büyük dönüşümü: Paydaş kapitalizmi! Kapitalizmin temel ilkelerine sıkıya bağlı bu modelin anlatısı temelinde gezegenin, yani doğanın ve toplumun da bir paydaş olarak görüldüğü şirketlerin........
© Ekonomim
visit website