Tepkisizlik, ruhsal ölümdür
Evlenmeye karar vermiştik. Oturduğumuz ilçe belediyesi evlendirme dairesine nikâh için başvurmuş ve gerekli belgeleri vermiştik. Gün almayı bekliyorduk. Müstakbel eşim ve ben, ikimiz de çalışıyorduk. Ama her fırsat bulduğumuzda söz konusu daireye gidip soruyorduk: İşlemler tamam mı? Nikâh günü alabiliyor muyuz? Ama bir türlü cevap çıkmıyordu. Eskiler bilir, evlenme işlemlerinde askıya çıkmak diye bir uygulama vardı. Evleneceklerin nüfus kütüklerinin olduğu yerde evlilik haberi duyurulurdu. Eğer evliliğe engel bir durum varsa, bilen birisi bildirsin diye. Devir Özal devri idi. Devlet çarkını hızlandırmak için bürokraside reformlar yapılıyordu. Bu bağlamda, evlilik işlemleri için de bir yeni yönetmelik çıkmış ve Resmi Gazete'de de yayımlanmıştı.
Dayanamadım, Evlendirme Dairesi’ne gittim. Dairenin amirini buldum. Amir sanırım Özal’ın tanımındaki “İşini bilen memur” türündendi; açık çekmecesi para doluydu. Söze şöyle başladım “Biliyorsunuz yeni bir yönetmelik çıktı. Resmi Gazete’de de “7/11/1985 tarih ve No: 1892” ile yayımlandı”. Amir, bilgiç bir eda ile “Tabi biliyorum, bilmez olur muyum. Yönetmelik çıkar ama hemen uygulamaya konmaz. Onun formları vardır, başka prosedürleri vardır. Onların tamamlanması için zaman ister”. Olay anlaşılmıştı. İşini bilen memur, "Yokuşa devam” diyordu.
Bunun üzerine kalemi elime alıp dilekçemi yazdım. Kim aklıma geldiyse de karbon kopyalarını yolladım. Olayı anlatıp “Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş Evlilik Yönetmeliği’nin uygulanacağı Türkiye sınırları içinde bir belediye gösterin, orada evleneceğim” diye belirttim.
Aradan bir kaç gün geçmişti. Müstakbel eşim nikâh gününü öğrenmek için yine evlendirme dairesine uğramıştı. Onu........
© Ekonomim
visit website