İklim eylemi Trump’tan güçlü!
Donald Trump’ın ikinci kez ABD Başkanı seçilmesi, iklim krizi ile mücadele adına endişe verici bir gelişme. Oysa dünyamızın ihtiyacı olan tek gerçek var: İklim eyleminin hiçbir ülke politikasının gölgesinde kalmaması.
Donald Trump’ın ikinci kez ABD Başkanı olarak seçilmesi, iklim krizi ile mücadele adına endişe verici bir gelişme. Fakat bugün geldiğimiz noktada, iklim krizinin etkilerini ekonomiden sosyal hayata her alanda çok somut bir şekilde hissediyoruz. Dolayısıyla iklim eyleminin herhangi bir ülke politikasının gölgesinde kalmamasına ihtiyacımız var. Hatırlayalım; Başkanlık döneminde iklim krizi konusunda genellikle şüpheci bir yaklaşım sergileyen Trump, iklim krizini genellikle abartılmış bir mesele olarak gördü ve bu konudaki bilimsel görüşlere karşı çıktı. 2017 yılında, Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı alarak, bunun yerine Amerika’nın enerji bağımsızlığını savundu ve fosil yakıtları, özellikle kömür ve petrolü destekleyen politikalar geliştirdi.
Trump’ın söyleminde iklim krizi genellikle doğal döngülerle ilişkilendirildi ve insan etkisinin sınırlı olduğu vurgulandı. Trump ayrıca, iklim politikalarının ekonomik büyümeyi engellediğini ve iş kayıplarına yol açabileceğini savundu. Yenilenebilir enerjiye yatırım yapılması gerektiğini kabul etmiş olsa da, fosil yakıtların enerji üretimindeki rolünü savundu ve karbon emisyonlarını sınırlayan düzenlemelere karşı çıktı.
İlerleme sekteye uğrayabilir
Trump’ın ikinci başkanlık döneminde farklı bir tavır sergilemesi beklenmiyor. İklim liderleri, Donald Trump'ın ikinci kez ABD Başkanı seçilmesine tepki gösterirken küresel iklim işbirliğini ve temiz enerjiye geçişte kaydedilen güçlü ilerlemenin sekteye uğrayacağından endişe ediyorlar. Trump, Pennsylvania, Georgia ve Kuzey Carolina gibi önemli savaş alanı eyaletlerini kazandı ve ayrıca Temsilciler Meclisi ve Senato'da çoğunluğu kazanarak yasaları geçirme konusunda daha kolay bir yol açacağı tahmin ediliyor.
COP29’u da tehlikeye atabilir
ABD seçim sonuçları, BM İklim Görüşmeleri COP29'un Pazartesi günü Bakü'de başlayacağı sırada geldi. Bu sonucun görüşmeler üzerindeki etkilerini göreceğiz.
LAURENCE TUBIANA, CEO, Avrupa İklim Vakfı: “ABD seçim sonuçları küresel iklim eylemi için bir gerilemedir, ancak Paris Anlaşması direncini kanıtladı ve herhangi bir ülkenin politikalarından daha güçlüdür. Sonuç olarak, Trump’ın iklim söylemi, çevre koruma ile ekonomik büyüme arasındaki dengeyi vurgularken, küresel iklim değişikliği konusunda daha temkinli ve Bugünkü bağlam 2016'dan çok farklı. Küresel dönüşümün arkasında, ABD'nin........
© Ekonomim
visit website