12 yıl önce Mısır, 12 yıl sonra Mısır
Mısır ekonomisi zor günler geçiriyor, lakin Mısır gerek yatırım ve ara malında gerekse tüketim ürünlerinde ithalata dayalı bir ülke. Kuvvetle ihtimal Suudi Arabistan, BAE, Katar gibi ülkelerden önümüzdeki süreçte gerek özelleştirme gerekse doğrudan yabancı yatırımcı olarak yatırım çekeceğe benziyor. Ülkemize olan sevgi ve ülke markamız “Made in Türkiye’’ ye olan güvenle Mısır pazarında daha etkin olabiliriz.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önümüzdeki dönemde dış politikada izlenecek yolu, ülkemizi kuşatan sorunların ve gerilimlerin ortadan kaldırılması için çaba sarf edileceği bir dönem olarak belirtmiş ve Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’da benzer bir ifade kullanarak “Bölgemizdeki tüm ülkelerle ilişkilerimizi pozitif gündem üzerinden ilerletme arzusu içindeyiz’’ demişti.
Bu açıklamaları merkeze aldığımızda Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Yunanistan ve hatta İsrail-Hamas savaşına kadarki olan süreçte İsrail’le dahi ilişkiler normalleşmeye başlamıştı. Bu süreçlerin devamı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta Orta Doğu bölgesinde iki önemli ziyaret gerçekleştirdi. Önce 12-13 Şubat tarihlerinde Birleşik Arap Emirlikleri’ni akabinde 14 Şubat’ta da Mısır Arap Cumhuriyeti’ni ziyaret etti.
Hepimizin bildiği üzere Mısır’la ilişkilerimiz 2013 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Mursi’nin darbeyle devrilmesinin ardından kopma noktasına gelmişti. 12 yıl sonra yapılan bu ziyaret bölgesel gelişmeler ve bölgenin iki önemli ülkesi için de çok önemliydi. Biz de “12 yıl önce ve 12 yıl sonra Mısır’ı ve son gelişmeleri’’ incelemeye karar verdik.
2010 yılının sonlarına doğru Tunus’ta başlayıp Kuzey Afrika ve Orta Doğu’ya yayılan “Arap Baharı’’ Mısır’ı da etkisi almış ve Şubat 2011 de yaşanan sokak eylemlerinin ardından dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in 29 yıllık iktidarı sona ermişti. X
Akabinde Haziran 2012’de düzenlenen seçimleri Muhammed Mursi kazanarak Cumhurbaşkanı olmuş ve 2013 yılında Mısır’da bu sefer Cumhurbaşkanı Mursi’ye karşı protesto gösterileri başlamıştı. Mısır ordusu 1 Temmuz 2013’te Cumhurbaşkanı Mursi’ye ülkedeki siyasal krizi 48 saat içinde çözmesi için ültimatom vermiş ve ardından 3 Temmuz 2013’te Mısır ordusu yönetime el koymuş ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Adil Mansur geçici Cumhurbaşkanı olarak atanmıştı.
Abdülfettah Es-Sisi 29 Mayıs 2014 seçimlerinde cumhurbaşkanı olarak seçildi. Bu dönemde bozulan ikili ilişkilerle Büyükelçiler ülkelerine dönerken, ilişkiler maslahatgüzar seviyesine indi. Sekiz yıl sonra 2021 yılından itibaren normalleşme süreci başladı. Önce istihbarat şefleri sonra dış işleri yetkilileri düzeyinde görüşmeler oldu. Akabinde de Kasım 2022’de Sayın Erdoğan ve Sayın Sisi Katar’da Dünya Kupası açılış resepsiyonunda ilk kez el sıkışarak bir araya geldiler.
Nisan’da Sisi iadeyi ziyaret yapacak
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ı bizzat havaalanında karşıladı. Mısır Cumhurbaşkanı’nın bu davranışı bir yönüyle büyük bir jest ve saygı göstergesiydi. Yüksek düzeyli stratejik iş birliği konseyinin cumhurbaşkanları seviyesine taşınması, ikili ilişkilerde yeni dönem vurgusu, Sisi’nin Nisan ayında Türkiye’yi ziyaret edecek olması iki ülke ilişkilerinin normalleşmesinde değerli adımlar. Ümit ediyoruz ki bu ılımlı hava iki ülke ve bölge ülkeleri arasında devam eder. Benim dikkatimi çeken diğer bir detayda bu önemli görüşmeye bir yönüyle büyük anlamlar yüklenmesiydi. Tabi ki bir sıfırdan büyüktür. İki ülke ilişkilerinin bu noktaya gelmesi önemlidir. Neresinden bakarsak bakalım iki ülke liderlerinin bir araya gelmesi gerek iki ülke gerekse bölge istikrarı için önemli bir adımdı fakat iki ülke arasında uzlaşılmaya yakın konuların yanı sıra tabiri caizse çatallı konular da var.
İsrail-Hamas Savaşı, Libya ve Sudan politikaları gibi iki ülkenin pragmatik yaklaştığı konuların yanı sıra Doğu Akdeniz’de enerji, doğalgaz, deniz paylaşım hatları gibi masada bekleyen sorunlar var. İşte bu yüzden de 14 Şubat’taki ziyaret sadece iki ülkenin değil; Yunanistan başta olmak üzere İsrail, İran, Rusya, Çin ve Körfez ülkeleri gibi birçok ülkenin yakından takip ettiği bir buluşmaydı.
Diğer taraftan, bu ziyaret iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesinde önemli olduğu kadar, Mısır ve bölge kamuoyunda meşrutiyeti ve popülaritesi azalmış Mısır Cumhurbaşkanı Sisi için de önemli ve değerli bir ziyaretti. Mısır’da ve bölge ülke halklarında İsrail-Hamas savaşından sonra Hamas’ın popülaritesinin arttığı bir gerçek. Uzun dönemdir Müslüman Kardeşlere ve Hamas’a yakınlığıyla bilinen Cumhurbaşkanımız ile bir araya gelmek, özellikle bu gruplara sempatisi olan kitlelere karşı Mısır Cumhurbaşkanı Sisi için önemli bir fotoğraftı.
Devalüasyon beklentisi yabancı yatırımcıyı frenliyor İsrail-Hamas savaşından en çok etkilenen ülkelerin başında Mısır geliyor. Görünen o ki İsrail’in en temel amaçlarından biri Gazze’nin boşaltılması. İsrail Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yürüttüğü operasyonu Mısır sınırındaki Refah’a taşımak istiyor. Mısır yönetimiyse Gazze’nin boşaltılmasının İsrail’in bölgedeki emellerine hizmet edeceğini söyleyerek buna karşı çıkıyor. Çok konuşulmayan, muhtemel bir göçün Mısır’daki istikrarı bozacağı korkusu. Mısır’ın diğer önemli sorunu ise yaşadığı ekonomik problemler. Mısır uzun zamandır ekonomik sıkıntılar içinde. Mısır ekonomisinin ithalata dayalı bir yapısının olduğunu ve bu nedenle en temel sorunlarından birinin cari acık olduğunu söylemiştim. Bu cari açığı kapatmak için de en önemli........
© Ekonomim
visit website