Bugün sağlık...
Bazen ülkede ya da dünyada öylesine olaylar yaşanır ki, eliniz bir türlü asıl konunuzla ilgili kalem oynatmaya gitmez ya; son günlerde her duyduğumuzda “Yok artık” dediğimiz bebek katliamı da tam öyle. Hiç eveleyip gevelemeden doğrudan söyleyelim; para için bebek öldürülüyor bu ülkede, para için! Dünyada bundan daha vahim ne olabilir diye düşünüyor insan. Savaşta bebek katletmekten bile daha beter bir durum. Savaşta; yanlış da, kötü de olsa bir amaç var. Burada amaç ise yalnızca para.
Şöyle bir düşünün, hafızanızı yoklayın; bu sağlık sistemine muhtemelen siz de geçmişte bir gün elinizi kaptırıp kolunuzu zor kurtarmışsınızdır.
Şimdi tabip odaları hemen ayağa kalkmasın! Burada suçlanan tek tek doktorlar değil, sistem. Kaldı ki kirli doktor yok mudur, tabii ki vardır. Aynı şekilde kirli gazeteci olduğu gibi, politikacı olduğu gibi, mühendis olduğu gibi, polis olduğu gibi...
Dedim ya sağlık konusunda herkesin tatsız bir deneyimi vardır. Gerçi bu deneyimlerin çoğu bebek katillerinin yaptığının yanında solda sıfır kalır.
Bu deneyimlerin yaşanmasının en büyük nedeni o an çok çaresiz olunmasıdır. Kendinizi güvenmek zorunda olduğunuz doktora emanet edersiniz. Yok eğer ikinci bir görüş alma şansınız varsa, belki de o yolda yürürsünüz.
İşte benim önereceğim de o olacak. Çok acil durumlar dışında mutlaka ikinci bir görüş alınması gerekir. Çünkü ben bu iki durumu da yaşadım.
1990’ların ortası, Anka Haber Ajansı’nın ekonomi servisi şefiyim. Henüz bilgisayar sistemine geçilmemiş. Haberler daktiloda yazılıyor, okumam için bana getiriliyor. Ben de haberi masaya koyuyor ve boynum eğik bir şekilde okuyorum.
Birkaç yıl sonra sol kolumda ağrı başladı. Kolumu aşağı sarkıtırsam çok fena ağrıyor, mitingde slogan atarcasına havada tuttum mu ağrı geçiyor. Sol kol olunca akla hemen kalp geliyordu ama bu sanki farklıydı. Zaten kalple ilgili bir sorun da çıkmadı. Birkaç muayeneden sonra sorun anlaşıldı; boyun fıtığı olmuştum.
Doktor arayışı başladı. İyi bir nöroşirurji uzmanı bulmak gerekiyordu. Bir arkadaşın önerisiyle ve onunla birlikte özel bir hastaneye gittim.
Doktor hikayemi dinledi ve üstümde uzun kollu gömlek varken ve muayene bile etmemişken “Evet” dedi, “Zaten sol kolunuz incelmiş”!
İçimden herhalde “İncelmeyi nasıl anladın ki” diye geçirmişimdir.
-Ameliyat olmanız şart!
-Boynumdan?
-Evet.
-Çok riskli bir ameliyat değil mi bu? Hem ameliyatsız çözüm bulamaz mıyız hocam, hareketle falan?”
-Ne yazık ki yok!
“Düşüneceğim” diyerek çıktım. Adını hâlâ minnet duyarak andığım beyin ve sinir cerrahisi uzmanı Dr. Hikmet Uluğ önerildi. Dr. Uluğ........
© Ekonomim
visit website