İran’ın sözde misillemesi kime yaradı?
İran, İsrail’in 1 Nisan’da Şam’daki İran konsolosluğunu vurarak üçü asker yedi kişiyi öldürmesinin ardından dünya kamuoyuna duyurduğu misilleme hakkını 13 Nisan gecesi kullandı.
İsrail’in Viyana Sözleşmesi’ni ihlal ederek İran’ın diplomatik misyonuna saldırması kabul edilebilir değildi ve İran’ın Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesi gereğince verdiği karşılık gayet meşrudur.
Buraya kadar hiçbir sorun yok. Ama İran’ın misillemeyi saatler öncesinden duyurarak tabiri caizse bir şova çevirmesi, bu gibi operasyonlar için pek de tercih edilen bir yöntem olmasa gerek. Zira gerek ABD gerekse de İsrail istihbaratı ve ordu yetkilileri, İran’ın kuvvetle muhtemel cumartesi günü bir saldırı gerçekleştireceğini söylemişler ve tüm hazırlıklarını buna göre yaptıklarını da ifade ederek İsrail halkının panik yapmamasını temin etmeye çalışmışlardı.
Hatta İran’ın, İsrail’e yönelik kamikaze dronların fırlatıldığı haberlerini servis ettiği saatlerde Tel Aviv ve Kudüs sokaklarında toplanan kalabalıklar Netanyahu hükûmetine yönelik protestolarını icra ediyorlardı ve dağılma gereği bile duymadılar.
Nihayetinde İran, İsrail’in şimdiye kadarki saldırılarına gerekli biçimde mukabele edememiş olmaktan dolayı hem kendi halkı hem de dünya kamuoyu önünde sıkışmıştı ve bir şekilde bu baskıdan kurtulması gerekiyordu. Dolayısıyla İsrail’in istediği gibi bir bölgesel savaşa sebep olacak yoğunlukta ve tesirde olmayan ama İran’ı da rahatlatacak bir formül bulunduğu anlaşılıyor.
Zira İran, ABD’yi misilleme konusunda bilgilendirmiş ve İsrail’in de bu saldırıya karşılık vermemesi hâlinde konunun İran için burada kapanacağını bildirmiş.
ABD de muhtemelen İran’ın paylaştığı bu bilgiyi sarsılmaz müttefiki İsrail’e ileterek gerekli tedbirleri almasını sağlamış.
Bunu nereden mi anlıyoruz?
İran’ın misillemesine karşı İsrail’i korumakla görevlendirilen ABD ve İngiltere uçak ve gemileriyle hava savunma sistemlerinin konuşlandırılış şeklinden ve İsrail ordusundaki uçaklar ile hava savunma sistemlerinin hazırlık durumlarından tabii ki. Zaten bunu da İsrail Ordu Sözcüsü Tuğgeneral Daniel Hagari açıkladı.
Hatta duymayan olursa diye Başbakan Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant da tekrar etti: “Her türlü senaryoya hazırız.”
Velhasıl İran’ın fırlattığını iddia ettiği yüzlerce kamikaze dronu ve 100’ün üzerinde balistik füze ile 30 kadar da seyir füzesi; İsrail, ABD ve İngiltere’nin yanı sıra Ürdün’ün de gayretkeşliğiyle yüzde 99 başarı oranıyla havada imha edildi.
Dronların bir kısmının elektrik tellerine takılarak düştüğüne yönelik bazı haberler ve........
© Diriliş Postası
visit website