Dörtlüklerle Beş Duyumuz
Beş Duyum
Her baharın gülü var, zambağı var
Eflatunda, yeşilde sen beş duyum
Yağmur sonrasında gökkuşağı var
Görme duyum, duygu selim beş duyum.
Kime baksam yine sensin sevgimde
Duvar durur, cam olursun evimde
Gülen yüzün ve şen sesin beynimde
İşit duyum, kulak yolum beş duyum.
Varlığınla çepeçevre saransın
Bir Ağrı’sın, Erciyes’sin, Süphan’sın
Elvan elvan benliğime dolansın
Koku duyum, iç çekişim beş duyum.
Saatler an olur elim elinde
Boğuyorsun beni sevgi selinde
Tadın ayrı, tüm tatlılar içinde
Tatma duyum, ağzım, dilim beş duyum.
Bu nasıl duygudur, nasıl sevgidir
Dokundukça yüreğimde yağ erir
Şiir gönlüm sevinse de yeridir
Dokun duyum, sığınağım beş duyum.
Muhsin Durucan
Öncelikle şu belirtmekte yarar var: Bu bir ders değil, şiirlerle ve resimlerle bilgilendirme, diyebiliriz.
Beş duyumuz; görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma duyularıdır. Zihin, dış dünyadaki şeylerle ilgili bilgileri elde etmek için beyin ve sinir sistemini kullanır. Duyular yoluyla elde edilen şeyler, zihnin çalışması için hammaddedir. Tıpkı bir bedenin, büyümesi için belirli gıdalara gereksinimi olduğu gibi, zihinde büyümek için dış dünyadan, evrenden alınan izlenimlere gerekseme duyar.
Şimdi duyularımıza göz atalım:
1- Dokunma duyusu: Deri dokunma duyusunun bulunduğu yerdir ve sinirleri derinin tamamı üzerinde dağılmıştır. El ve bilhassa parmaklar ve onların uçları da duyunun asıl organlarıdır. Dokunmanın duyarlık derecesi de kişiden kişiye farklıdır. Bazılarının parmaklarında çok hassas bir dokunma duyusu varken, diğerlerinde çok düşük düzeydedir.
Dokunma duyusunun gelişmesinde dikkatin önemini çok büyüktür. Çok hassas dokunma duyusu gerektiren mesleklere girmiş kimselerde gelişme olağanüstüdür. Kumaş kontrol edenler, yalnızca dokunma duyusu ile en ince farklılığı ayırt edebilirler. Görmeyenler, görme eksikliğini büyük ölçüde, gelişmiş dokunma duyusuyla giderirler. Hatta........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein