PROF.DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- VEFA: AŞK DA YALAN..TAÇ DA YALAN (MI?)
Başlığa AŞK kelimesi koyuyorum ki yazıyı kaleme alırken aşka geleyim diye! Çünkü yine gündemdeki ‘sıkıcı’ konulara dayanamıyorum..
Misal:
“Bir başıboş köpek sorunumuz var..” (bunu devletin başı ifade etti.)
“Türkiye Yüzyılı Maarif Müfredatı sorunumuz var” (bunu naçizane ben* ve pek çok eğitimci dile getirdi.)
“Sırtından hançerlenme sorunu var” (bunu kim söyledi, bilin bakalım!)
… Liste uzar gider ama girizgah olarak bu kadarı yeter kanısındayım..
Aslında gündemdeki sıkıcı konularla uğraşmak istemiyorum artık.. Çünkü ben artık ‘aydın sorumluluğu’ falan taşımıyorum bu ülkede çünkü ‘aydın’ olmaya çalışmaktan vazgeçtim uzun bir süredir..
Ohh!.. dünya varmış.. bir rahatladım ki anlatamam.. Artık olan bitenden sorumluluk duymuyorum hiç!..
Ayyy.. zaten duydum da ne oldu ömür boyu!.
Meğer öyle hissetmek yani; ‘bu ülkede olan bitenden sorumluyum, yanlış giden durumları düzeltmek için uğraşmalıyım’ kaygısı; anladım ki, sadece kendini önemsemenin psiko-patolojisiymiş!.
Neyse sonunda bunu anladım da rahatladım!. Gerçi biraz geç oldu ama şu sözü anımsayıp kendimi teselli ettim:
“Later, better than never!” Anladınız siz onu.. “Geç olması, hiç olmamasından daha iyidir!” Zararın neresinden dönülürse kardır!
Elbette, ben, ‘insan’ denen, anlaşılması zor bir canlı türünü anlamaya çalışan bir alanda (Psikolojik Danışmanlık) 40 yıldır çalışan bir akademisyen olarak geç de olsa anladım. Şimdi, anlamayanları görüp üzülüyorum doğrusu.. Elimde değil, ‘terapist’ yanımdan gelen mesleki deformasyon sanırım..
Belki de çoktan emekli olduğum halde işime duyduğum ‘vefa’........
© Yurtseverlik
visit website