ŞAPKADA SAKLANAN TAVŞAN: TRANSDİNYESTER
Rusya Birinci Soğuk Savaş'tan miras kalan bir “dondurulmuş sorunu” daha buzluktan çıkarıp ısıtmaya mı hazırlanıyor? Rusya Devlet Başkanı Putin'in Eylül ayından başlayarak basına verdiği demeçlerde ülkesinin, Karadeniz ve Odesa liman kenti üzerindeki hak iddialarını sık sık tekrarlamasının ardından endişe edilmesi gereken yeni bir gelişme kapıyı çalıyor olabilir. ABD ve Batı Avrupa için Soğuk Savaş 1991'de bitmiş olsa da, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılmasının yarattığı sonuçlar Baltık, Donbas, Kafkaslar ve Karadeniz çevresi için hala noktalanmış değil. Rusya, gerek SSCB'den ayrılan ülkelerin sınırları dahilindeki bazı özerk bölgelerin siyasi elitleri vasıtasıyla, gerekse ana dili Rusça olan topluluklar üzerinden sınırları değiştirme girişimlerine devam ediyor. Bu oyunda özellikle SSCB'ye 1923-1953 yılları arasında hükmetmiş olan Stalin'in yürüttüğü demografik operasyonlar önemli bir zemin teşkil ediyor. Bugün her ne kadar Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna devletinin varlığı nedeniyle Lenin ve Stalin'i suçluyor olsa da, bilhassa Stalin'in Sovyet halkları üzerinde uyguladığı politikaların sonuçları bugün Kremlin Sarayı'nın NATO'nun doğuya doğru ilerlemesini durdurmak için faydalandığı en önemli silah.
RUSYA'NIN YENİ SİLAHI: RUSÇA KONUŞAN AZINLIKLAR
Bunun ilk örneğine 2008 yılında Güney Osetya ve Abhazya kaynaklı ihtilaflar nedeniyle Rus ordusunun Gürcistan üzerine yürümesiyle şahit olduk. Tiflis kapılarına dayanan Rus ordusu diplomatik çabalarla zorlukla durdurulabildi. Ardından 2014 yılında bu kez Ukrayna'nın doğusunda ana dili Rusça olan halkın haklarının çiğnendiği gerekçesini gündeme getirdi Rusya. Bu süreç, Rus ordusu tarafından desteklenen ayrılıkçı grupların Luhansk ve Donetsk'te kontrolü sağlamalarıyla sonuçlandı. Eş zamanlı olarak Rusya Kırım'ı da ilhak ederek, Karadeniz'de stratejik üstünlüğü ele geçirdi. 2022 yılının Şubat ayında yeniden alevlenen Rusya-Ukrayna........
© Yeşilgiresun
visit website