menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

KAPTANIN KÖŞESİ/ BÖLÜM-40

8 8
30.03.2024

Değerli Okuyucularım; bildiğiniz gibi uçuşla ilgili anılarımın haricinde arkadaşlarımdan gelen ve sizlerin de beğenerek keyifle okuyacağınız yazıları bu köşede sizlere sunuyorum. İşte bu hafta sizlere Adem Türkdoğan arkadaşımın güzel anılarından oluşan bir yazısını sizlerle paylaşıyorum.
“Sevgili Arkadaşım Kâmil,
Yeşil Giresun'daki yazılarını zevkle okuyorum. Son yazını okurken ben de 1975 teki HHO imtihanı günlerine gittim. Seninle birkaç anımı paylaşmak istiyorum.
Ben liseyi Ankara'da okumuştum, o nedenle siviller arasında (sanırım ikinci grubun içinde) HHO'na istenen gün sabah erkenden gittim. İlk kez Ankara dışına çıkıyordum. O grupta yaklaşık 1200 aday vardı ve bizleri okula alıp yazılı bir imtihan yaptılar ilk günün sabahı. Üniversite imtihanı gibi test olan sınavın sonuçlarını aynı gün okumuşlardı (ya da Boğaziçi Üniversitesinde okutmuşlardı). Sınav sonucuna göre yaklaşık 600 adayı o akşam evlerine gönderdiler.
Ertesi gün spor ve sağlık muayeneleri başladı (senin de belirttiğin gibi) ve yanılmıyorsam bir hafta kadar sürdü, elenenleri evlerine gönderdiler ve geriye 140 – 145 kişi kaldık o gruptan. Bizleri vapur ile Bandırma'ya, sonra da tren ile İzmir'e ve askeri otobüsler ile Gaziemir'e götürdüler. 4 ya da 6 aday bir odada kalacak şekilde Gaziemir'deki tesislere yerleştik. Askeri liselerden ve birinci gruptan gelenler uçuş eğitimlerinin ilerleyen safhalarında idi.
Temel askerlik eğitiminin yanı sıra (Teğmen Ahmet Ekici yaptırıyordu temel eğitimi, güçlü hafızasına hayran olduğum kişidir Ahmet Abi) uçak tanıma ve uçuşa hazırlık kursları başladı. Normal usullerden yüzde 85 ve emercensi usullerden yüzde yüz alarak uçak başına gittik. Ben de T-41 ile uçanlar arasında idim ve tecrübeli pilot astsubay Kd. Başçavuş Zeki Akyurt Hoca'nın talebesi oldum. Uçuşlar sırasında başarısız olanlar da elendikçe aramızdan ayrılıyordu. O şekilde ayrılanlardan biri de aynı odayı paylaştığımız ve kısa sürede samimi olduğumuz bir arkadaştı (adını hatırlamıyorum). Ayrılırken söylediklerini hala hatırlıyorum: “Pilot olmayı çok istiyordum ama bana kısmet olmadı, ileride bir oğlum olursa onu pilot yapacağım…”
Ben o zaman henüz 16 yaşındaydım ve ne istediğimi de aslında çok iyi bilmiyordum, ideallerim de yoktu. Zeki Hoca'yı ve T-41 ile uçmayı çok........

© Yeşilgiresun


Get it on Google Play