menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

En başarısız Milli Eğitim Bakanı

65 1
24.09.2024

80’li yıllardan kalma ideolojik takıntılarla bakanlığı yönetmeğe çalışırsanız olacağı budur. Cemaat-tarikatları sınıfa sokunca milletin terbiye olacağını, insanların dini bütün birer yurttaşa dönüşeceğini ve Türkiye’nin kalkınacağını sanıyor.

Tam bir akıl tutulması.

Halbuki eski bir rektör olan sayın bakanın ilerleme ve gelişmenin yolunun, insanları koyu dindarlaştırmadan değil, herkesi (muhafazakâr bakışla) Allah’ın yarattığı fıtrat (yetenek, kabiliyet, zihin yapısı, zekâ) üzerinden bilimsel ölçütlere göre eğitip donatarak olacağını bilmesi gerekir. Mesleki uzmanlaşmanın önemini kavramış olması gerekir. Öğretmen olmayan cemaat taifesinin sınıflara öğretmen olarak sokulamayacağını hem yasal olarak ve hem de bilimsel olarak bilmesi gerekir.

Göz muayenesini, göz doktoruna, hadis ilmini hadisçiye, tıp ilmini tıpçıya, matematik dersini matematikçiye, din dersini de dini alanda uzman olan, öğretmenlik formasyonuna sahip ilahiyatçı öğretmenlere bırakması gerektiğini biliyor olup bakanlığı buna göre yönetmesi gerekirdi.

O ne yaptı?

Tarikatçıları, “değerler eğitimi” adı altında sınıflara soktu.

Adama sorarlar?

Değer denilince aklınıza sadece dini değerler mi geliyor?

Milli değerler, doğa değerleri, sanat, siyaset, sosyal değerler yok mu? Mesela sizin için Ahlat’ın, oradaki eserlerin kıymeti (değeri) yok mu?

Selimiye Camii değerli de........

© Yeniçağ


Get it on Google Play