menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz!

24 4
19.04.2024

Ülkemizde hükümetin yanlış ekonomi politikaları neticesinde nüfusun çoğunluğunu oluşturan dar gelirlerin geliri daha da daralmaya devam ediyor.

Raporlar, en zengin yüzde 20'lik kesimle, en fakir yüzde 20'lik kesim arasındaki farkın 8,5 kat olduğunu gözler önüne seriyor.

Bu gelir gruplarını yüzde 10'luk, hatta yüzde 5'lik dilimlere böldüğünüzde en zengin ile en fakir arasındaki gelir uçurumu çok daha ciddi boyutlara ulaşıyor.

Dünyanın en gelir adaletsizliğine sahip ülkelerinden birisiyiz.

Gelir adaletsizliği ekonomilerde en büyük sorunların başında gelmesine rağmen, ülkemizi yöneten siyasiler bırakın bu konuda bir çözüm arayışını, sorunu daha da derinleştirecek adımlar atmaya devam ediyorlar.

Örneğin en düşük emekli maaşının açlık sınırının çok altında 10 bin lira olması ya da milyonlarca ailenin aylık geliri durumunda olan 17 bin liralık asgari ücretin açlık sınırı seviyesinde konumlanması gibi.

Malum, Türk-İş'in verilerine göre, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 16 bin 793 liraya, yoksulluk sınırı ise 54 bin 700 liraya ulaşmış vaziyette.

Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 21 bin 831 lira oldu.

Diğer bir ifadeyle, bir asgari ücretli, aldığı maaşla tek başına kendi ihtiyaçlarını bile karşılayacak durumda değil. 10 bin lira maaş alan emekliler için bir şey söylemeye gerek yok herhalde. Onlar zaten perişan vaziyette.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'a emekli maaşına ve asgari ücrete zam yapılıp yapılmayacağı soruldu. Bakan Işıkhan cevap olarak, "En düşük emekli aylığı 10 bin lira. Zaten temmuz ayında enflasyondan ya da sözleşmeden kaynaklanan farklar emekli aylıklarına yansıtılacak. Bunun........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play