menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çanakkale ile İstiklal marşındaki ruh aynı ruh

9 0
18.03.2024
Son günlerinde hasta yatağında, gazeteci Kandemir Beye verdiği son mülakatında Koca Yürekli Mehmet Akif Ersoy "Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın" diye dua ediyordu.

Evet yazdırmasın!

Yazılmaması için bazı değerleri çok iyi özümsemek gerekir. Mesela, iman ne demek, ata, ecdat ne demek, istiklal ne demek, vatan ne demek, birlik ve beraberlik, tam bağımsızlık ne demek, olduğunu çok iyi anlamamız gerekiyor. Özellikle geleceğimiz olan gençlere bu değerleri çok iyi anlatıp, hissettirmeliyiz, yaşatmalıyız.

İşte o vakit bir daha İstiklal Marşı yazılmaz.

Bu milli ve manevi değerlerin işlendiği programlar, merasimler, törenler, makaleler, şiirler, çok önemli. Bunların yazılı, görsel medya imkânlarıyla yayılması ve medya aracılığıyla tüm milletin istifadesine sunulmasında büyük yarar var.

Çünkü millet olarak ayakta kalmamızı sağlayan milli ve manevi değerlerin şevkle, zevkle, omuz omuza, kardeşçe, birlik ve beraberlik içinde kalarak, yaşayarak, yapılan bu kutlamalar ile dosta düşmana bizi biz yapan bu değerlerin yaşandığını, geleceğimiz olan gençlerimizi bu değerlerle donatarak yetiştirdiğimizi göstermiş oluyoruz.

Bu anma ve kutlamalar ile gençler bilinçleniyor, atasını tanıyor.

Bu kutlamar ve merasimler dünün unutulmamasını, yarınların ancak geçmişinden iyi dersler çıkarabilenlerin inşa edebileceğinin hatırlatmasıdır.

Sadece hatırlatması mıdır, aynı zamanda Mehmet Akif'in "Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın" duasının tecellisidir.

Bu duanın tecellisinin devam etmesi için bu merasimleri çok coşkulu bir şekilde, davullarla, zurnalarla, sazlarla, marşlarla, türküler ile ellerimizde bayraklarla yediden yetmişe kutlamalıyız.

Bu ruh korunduğu müddetçe bir daha İstiklal Marşı elbette yazılmayacaktır.

Tarih sahnesine ilk çıktığı günden bu yana mücadeleye devam eden, mücadelesi bitmeyen kahraman bir millettir, Türk milleti.

Ancak bazı çılgınlar bu asil millete zincir vurmak istedi.

Bin yıldır Türkün yurt edindiği Anadolu düşmanların saldırısı altında, Payitaht olan İstanbul'u düşman ele geçirmiş, işgal etmişti. Ordu perişan, yıllardır yedi cephede devam eden savaşlara asker yetiştiren Anadolu yorgun. Herkes Mehmetçiğin yüreğindeki hürriyet ateşini harlayacak ona yeni destanlar yazdıracak ve bu büyük milleti harekete geçirecek bir umut, bir ışık, bir kıvılcım bekliyordu.

Her bağımsız milletin ruhunu coşturan, düşündüren milli marşları vardı. Neden Türk Milletinin böyle bir marşı neden olmasın ki?

Mustafa Kemal Paşanın talimatıyla milli marşın seçilmesi için bir yarışma açıldı, bu müsabakaya yedi yüzden fazla eser katılır. Ama şiirlerden hiçbiri istenen özelliklere sahip değildi.

Çanakkale destanını şiirleştirip yazan Mehmet Akif Ersoy açılan bu yarışmada kazanana para ödülü verileceğini öğrenince katılmadı.

Nihayet Mehmet Akif Ersoy ikna edilir. Mehmet Akif bu milletin yeniden doğuşunun, işgalden, bağımsızlığa, esaretten, özgürlüğe yürüyüşünün kutlu hikâyesini anlattığı o muhteşem İstiklal Marşını yazar ve yarışmada birinci olur,12 Mart........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play