Eşler Arasındaki İletişim Sorunlarını Çözme
Aile içi iletişim biçimi, aile bağlarını güçlendiren, birbirimizi anlamamızı, kabullenmemizi, empati kurabilmemizi sağlayan en önemli etkenlerden biridir.
Ancak çoğu zaman iletişim kurmaktan kaçıyoruz ve “anlaşamıyoruz” olgusuyla birbirimizle olan iletişimimizi koparıyor, birbirimizden uzaklaşıyor ve bu şekilde devam ettiği zaman birbirimize yabancı insanlar olarak yaşıyoruz.
Öncelikle kabullenmemiz gereken nasıl ki hiçbirimizin parmak izi aynı değilse tıpkı bunun gibi hiçbirimizin karakter, hoşlandığı/ hoşlanmadığı konular, aktiviteler, alışkanlıkları da aynı değildir.
İlk iletişim kurmamız gereken kişi kendimiz olmalıyız. “Ben karşımdaki insanı bu özellikleriyle kabul edebilir miyim?” sorusunu kendimize sorduktan sonra cevabımız “evet” ise karşımızdakiyle iletişim kurma yolunu kapatmamalıyız.
Hiçbir insan kendi istemediği sürece değişmez. Kurallarla, taktiklerle, cezalandırmayla, ödüllendirmeyle yetişkin bir bireyi değiştiremezsiniz. Ancak değişime kendisi karar verirse değişir bunu kabullenerek karşımızdaki insanla ilişkimizi sürdürebilir veya kabullenmeyerek sonlandırmayı tercih edebiliriz.
En sağlıklı yöntem iletişim kurarak ilişkimizi sürdürmeyi devam ettirmek olsa da istisnai durumlarda iletişimimizi koparmak ruhsal ve fiziksel sağlığımız açısından daha faydalı olacaktır. Karşı taraftan fiziksel veya psikolojik şiddet görme, bağımlılıklar, sürekli olarak size yalan söylenmesine maruz kalma, kişiliğimizi, özgüvenimizi zedeleyecek davranışların rahatsızlığımızı dile getirdiğimiz halde devam etmesi , aldatma gibi davranışlar gösteren kişiyle iletişimimizi devam ettirmemiz bizi olumsuz yönde etkiler. Bu tür durumlarda en kısa zamanda bir uzmana başvurmak bizim için en faydalı davranış biçimi olacaktır.
Yaşayış tarzı farklılıklarından doğan iletişim sorunlarını çözerken aşağıdaki yanılgılara düşmemek iletişimimizin kopmaması açısından yararlı olacaktır.
Sorunları Biriktirmek
Büyüklerimizden gelen yanlış öğretiler sonucu bazen bilinç altımızda olan “büyüklük bizde kalsın” düşüncesiyle bizi rahatsız eden davranışları söylemek yerine içimize atarız. Bu da sorunun daha da büyümesine yol açar. Tıpkı bir balon gibi balona üfleriz, üfleriz ve çok şiştiği zaman son üfürmemizde patlar. İçimizde tuttuğumuz rahatsızlıklar da bu balon gibidir. Karşımızdaki insana bizi rahatsız eden davranışı........
© Yeni Düzen
visit website