menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Devlet Milliyetçiliği ve Konformizm

6 1
18.08.2024

Geçen haftaki yazımda Kıbrıs Türk toplumunda konformizm olgusuna değindim.

Bugün, Kıbrıs Rum toplumunda statükoya çakılı kalmaya yol açan farklı bir konformizmi ele alacağım.

İki konformizmin vardığı yer aynı olsa da, (statükoda çakılı kalmak), nedenleri oldukça farklıdır.

Kıbrıs Türk toplumunda konformizm ve haliyle statükonun devamına katkı koyan olgular arasında Türkiye’nin son dönemde takındığı tavır ile “Sonradan Görmeler ve Paryalar” diyalektiği yer alırken, Kıbrıs Rum toplumunda konformizmin esas kaynağı özellikle 1974’ten sonra güçlenen Devlet Milliyetçiliğidir.

1974 yılında Yunan Cuntasının gerçekleştirdiği darbe ve ardından Türkiye’nin adanın 7’sini ele geçirmesi, Kıbrıs Rum toplumunda 1960’tan beri görülen devlet ve ulus arasında arafta kalma haline son noktayı koydu.

Kıbrıs Rum toplumunun 1974 öncesinde bağımsız devletin yarattığı iç dinamikler sonucunda geçirdiği dönüşüm ve Yunanistan’ın 74’ Savaşında sessiz kalması, Kıbrıslı Rumları Kıbrıs devletini “koruyucu kalkan” olarak görüp bütünüyle Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dört elle sarılmalarına yol açtı.

1974’ten önce çok az kullanılan Kıbrıs bayrağı artık yaygın biçimde dalgalanacak, Kıbrıs’ın bağımsızlığı törenlerle kutlanacak ve okullarda Kıbrıs tarihi dersi okutulacaktı...

Yeni dönemde Enosis tutkusu bütünüyle geçmişe karıştı ve yeni bir siyasal bilinç oluşmaya başladı.

Bu tarihsel dönüşüm, Yunanistan’a katılmayı hedefleyen Birleşme-Milliyetçiliğinden Kıbrıs Rum Milliyetçiliğine (Devlet Milliyetçiliğine) geçişe işaret ediyordu.

1964’ten beri fiilen Rum toplumunun tekelinde bir devlet olarak varlığını sürdüren Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yaşatılması (Beka Sorunu), bütün siyasi partilerin önceliği haline geldi.

74’Savaşının yol açtığı ağır tahribata rağmen Kıbrıs Rum toplumunun süratle toparlanması ve ekonomik açıdan ileri hamleler yapmayı başarması, Kıbrıslı Rumları giderek daha büyük oranda devlete bağladı ve Devlet Milliyetçiliği zaman içinde bütün siyasi partilerin ortak ideolojisi oldu.

1974’e kadar Helenizm’in Kıbrıs’taki en yetkin temsilcisi sayılan Başpiskopos Makarios, 1974’ten sonra Devlet Milliyetçiliğinin sembolü haline geldi.

Sadece bağımsızlıkçı tarafı eskiden beri ağır basan AKEL ve Makariosçu olarak bilinen DİKO ile EDEK değil, bünyesinde eski tarz Helen milliyetçilerini (Enosisçileri) barındıran DİSİ de Devlet Milliyetçiliğini benimsedi.

1960’lı yıllarda şekillenmeye başlayan ve 1974 sonrasında baskın ideoloji haline gelen Devlet Milliyetçiliği, Kıbrıs’ın Avrupa Birliği üyesi olmasıyla birlikte yeni bir ivme kazandı.

2004 Referandumları ve Kıbrıs Rum Devlet Milliyetçiliği

Yakın Kıbrıs tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri, kuşkusuz, 2004 yılında Annan Planı için yapılan referandumlar ve Kıbrıs’ın AB üyeliğidir.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin en kritik aşamasında gündeme gelen Annan Planı, adanın AB üyeliğine birleşik federal bir devlet olarak başlamasını hedefliyordu.

Nitekim, Plan taraflara Ekim 2022’de sunuldu. Yani, AB’nin 2002 sonunda gerçekleştireceği ve Kıbrıs’ın da içinde yer alacağı tarihi genişlemeden kısa bir süre önce...

Kıbrıs Rum siyasi elitleri bu gelişmeden büyük bir rahatsızlık duymuşlardı. Çünkü Annan Planının AB üyeliğinden kısa bir süre önce masaya yatırılması, bir anlamda Kıbrıs Rum tarafını planı kabul etmeye zorluyordu.

Gerçekten de ilk tepkiler son derece temkinliydi. Cumhurbaşkanı Kliridis, planı müzakere zemini olarak kabul ettiğini açıklıyor, Ulusal Konsey ve Temsilciler Meclisi de buna benzer kararlar alıyorlardı.

Hiç kimse Annan Planına net olarak “hayır” diyemiyordu.

Ama “hayır” diyen biri vardı: Rauf Denktaş!

Ve Kıbrıs Rum liderliği en kritik aşamada Denktaş’ın arkasına saklanacaktı...

Nitekim Denktaş, Avrupa Birliği’nin genişlemesi ve Kıbrıs’ın üye olmasıyla sonuçlanan Kopenhag Zirvesine (2002) katılmayacak ve Annan Planını imzalamayı reddedecekti.

Kıbrıslı Rumlar bu sayede Kıbrıslı Türklerle egemenlik ve iktidar paylaşımına zorlanmadan bütün Kıbrıs adına AB üyesi olabildiler.

Denktaş, aynı tutumu 2003 Nisanında Lahey’de yapılan........

© Yeni Düzen


Get it on Google Play