Mutlak gerçek olan iman - 1
Biz aslında iman etmekle, insan aklına tenezzülât-ı İlahiye olan, Kur’ân-ı Kerim gibi mutlak gerçeklere inanmış oluyoruz. Peki güzel de mutlak gerçek ne demek?
Mutlak gerçek, doğru olduğu ispatlanan (veya çürütülemeyen) muhit gerçek demektir ki, muhit gerçeği inkâr imkânsızdır. Onu inkar için bütün kâinatın ince elekten geçirilmesi gerekir. O öyle göreceli olup şartlara göre de değişmez. Yani hiç bir şart onu değiştiremez. İşte imanın şartları böyledir.
Mesela, ateistlerin dini olan maddeyi, önüne gelen değiştirebilir. Keser, biçer, kendine göre şekillendirir, yakar ve enerjiye dönüştürebilir. Çünkü maddenin bir iradesi yoktur. Yani madde, metbu değil tabidir, hâkim değil mahkumdur, aslı değil itibarî veya izafidir. Cevher değil arazdır, âmir değil memurdur. Hatta bazıları illüzyon veya halüsinasyon da demişler. Netice olarak ârızi bir mevcuttur.
Mutlak gerçek öyle bir şeydir ki, her şeyi kuşatan en temel ve muhit gerçeklik olup, ne akıl, ne mantık ve ne de bilim, onu tekzip edip aksini ispat edemez.
Mesela Cenab-ı Hak, “Yoksa onu (Muhammed kendisi) uydurdu mu diyorlar? De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi siz........
© Yeni Asya
visit website