Dünyaya değil âhirete çağırmak lâzım
Kendi iradesi dışında Yüce Allah’ın iradesiyle dünyaya gönderilen insanlar, severek ve isteyerek bir hayat yaşamakta ve o hayatın elinden alınmasına da hiçbir zaman razı olmamaktadır. Ancak, her gündüzün ardından akşamı ve geceyi, her yaz mevsiminin arkasından sonbahar ve kışı getiren İlâhi irade, gençlik yazının arkasından ihtiyarlık sonbaharını, daha sonra da ölüm ve kabir kışını getirmeyi bir kanun olarak âleme koymuştur. Hiçbir şahıs, konumu ve durumu ne olursa olsun bu kanundan hariç kalamaz. Er ya da geç bahsi geçen hakikatle karşılaşmaktan kurtulamaz. Fakat dünya hayatının cazibesi ve mıknatıs gibi insanları kendine çekmesinden dolayı, nice insanlar bu kaçınılamayan gerçeğe göz kapamakta ve bu akıbeti yok saymaktadır.
İnsanları yaratan ve onun duygu ve meyillerini en iyi bilen Cenab- ı Hak, sırtını âhirete dönerek var güçleriyle dünyaya yönelen insanların yüzünü âhirete döndürmek için, yüz yirmi dört bin enbiyaları, yüz yirmi dört milyondan fazla evliyaları ve milyarlarca âlimleri insanların imdadına göndermiştir. Bu........
© Yeni Asya
visit website