Asırlık çınar sevgili annemiz
İslâm öncesi, kocaya vermekten utanarak kızlarını diri diri toprağa gömdükleri bir devirde, Arap milletine verdikleri bu mesaj, o günün şartları dikkate alındığında önemi daha iyi anlaşılır. “İki kızı olup da onları İslâm terbiyesi ile büyüten, cennette benim komşum olacaktır.” hadisi ve diğer bunlara benzer hadis-i şerifler de, kadın gerçeğinin dinimizdeki yerini göstermektedir.
Şu içinde yaşadığımız modern çağda ve kendini medeni olarak tanımlayan milletler bile, İslâm dininin kadına verdiği değere ulaşamamışlardır.
İslâm dini, kadına hak ettiği değeri verdi ve onu adeta baş tacı etti. Mümin olan kadınlar da, bunun kıymetini bildi ve yeni nesilleri İslâm inancına göre terbiye etti. Asr-ı Saadetten günümüze kadar meydana gelen milletler, toplumun temeli olan aile üzerine inşa oldular ve cihangir devletler kurdular.
Sevgili annemiz de o kadınlardan biriydi. 04 Mart 1929 tarihinde dünyaya gelen annem, altı çocuğunun annesiydi. Dördü erkek, ikisi kız olan bu çocukların erkek olanların hepsi Nur Talebesi oldular. Kızlar da inançlı ve amel sahibi insanlar olarak yetiştiler.
Cumhuriyet tarihinin çok zorlu yıllarında çileli bir hayat yaşayan annem, zaman oldu erkeklerin yapacağı işleri de yapmak zorunda kaldı. Bir taraftan ev işlerini yaparken, diğer taraftan da tarlada, bağ bostan işlerinde çalışmak durumunda oldu.
Uzun yıllar boyunca çocuklar büyüdü........
© Yeni Asya
visit website