Risâleler ve başka eserler
Bununla beraber, bize “Oku!” diye gelen bir emir, bir İlâhî fermân var. Dolayısıyla, biz “okumak” ile mükellef olan bir ümmetin fertleriyiz.
Onun içindir ki, her fırsatta okuyoruz ve okumamız lâzım.
★
Bize ilk İlâhi mesaj olarak gelen şu “Oku!” emr û fermânına hakkıyla uymayan çalışan Hz. Bediüzzaman ve talebeleri, bu uğurda büyük zahmet-meşakkat çektiler ve çok ağır bedeller ödediler. Ayrıca, bu vâdide çok ağır itham ve isnatlara mâruz kaldılar.
İşte, adeta bir kara propagandaya dönüşen o itham ve isnatlar biri şudur: “Siz neden Risâl-i Nur’un yanı sıra diğer dinî eserleri ve tefsirleri okumuyorsunuz ve yanınızda bulundurmuyorsunuz?”
Kastamonu Lâhikası 128. Mektupta yer aldığı şekliyle söz konusu ifade şöyledir: “Bîçare bazı hocaları ve sofuları Risale-i Nur’a karşı bir çekinmek, bir soğukluk vermek için hiç hatıra gelmeyen bir vesileyi bulmuşlar. Şöyle ki: Diyorlar: ‘Said, yanında başka kitapları bulundurmuyor. Demek onları beğenmiyor. Ve İmam-ı Gazalî’yi de (ra) tam beğenmiyor ki, eserlerini yanına getirmiyor.”
Vakıa, biz de yıllardır aynı tarz sözlerle karşılaşıyoruz. Risâle-i Nur, bizim için “Hakaik-ı İslâmiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geldiği ve başka eserlere ihtiyaç bırakmadığı” hâlde, sanki bir yerlerden kulaklarına üflenmişçesine “Niçin Mevlânâ’nın, İmâm-ı Gazalin’in, İmâm-ı Rabbani’nin, vd.lerinin........
© Yeni Asya
visit website