Din ahlâkı: Hayâ!
Aynı zamanda başkasını saymak, onun hukukuna, huzuruna saygı göstermek manasına da gelir, hayâ. Çünkü: Gözle, sözle, davranışla ahlâkî sınırları zorlamak, hatta aşmak, toplum hayatı içindeki güveni sarsar; birçok madî-manevî değerlerin aşınmasına sebep olur.
“İnsanı yakışıksız ilişkilerden alıkoyan hayâdır; kötü tabiatlı insanları düzelten de yine hayâdır.”1
Bir milleti çökertmek için hayâ duygusunu kaldırmak kâfi. Komünizim anlayışında olduğu gibi...
Bunun içindir ki, Efendimiz (asm), “Hayâ imandandır”2 buyurmuşlardır.
Fena bir davranışından dolayı yüzü kızarmıyor, başkasının görülmesinden utanmıyorsa; o insanda hayâ duygusu ve ahlâk sukut etmiş demektir.
Böyle bir kimsenin hâlini, Hz. Ali (r.a), “Hayâ duygusu kaybolan kimsenin kalbi ölüdür” veciz cümlesiyle ifade ediyor.
Kaynaklarda, hayânın, “Allah’tan korkma” ve “insanlardan utanma” olarak iki çeşidi olduğu ifade ediliyor. Buna göre; bunlardan birincisi “nefsânî”, ikincisi de “imânî” hayâ olarak yorumlanıyor.
Hayâ duygusunu elde etmek ve meleke........
© Yeni Asya
visit website