Akıl kadar büyük nimet var mıdır?
Çünkü akıl, insanı diğer canlılardan ayıran ve ona sorumluluk yükleyen; iyiyi kötüden ayırt etme, seçme, inceleme, düşünme ve anlama kabiliyetinin bulunuşu ve bunu uygulayabilecek iktidara sahip oluşudur. Cenab-ı Hakk’ın, doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden ayırabilme kabiliyetinde ihsan ettiği akıl, ahlâkî, siyasî ve estetik değerleri belirlemede önemli fonksiyonu haizdir.
Kur’ân-ı Kerîm’e göre insanı insan yapan, onun her türlü faaliyetlerine mana kazandıran ve İlâhî emirler karşısında insanın yükümlülük ve sorumluluk altına girmesini sağlayan akıldır.
Eşyadaki nizamı anlama gücüne sahip akla, aynı zamanda İlâhî hakikatleri sezme, anlama ve onların üzerinde düşünüp yorum yapma görev ve kabiliyeti de verilmiştir. Nitekim, Kur’ân-ı Kerîm’in “Allah ayetlerini akledesiniz diye açıklamaktadır”1 ifadesi, aklın mahiyetine işaret etmektedir.
Aklı tarif özelliği taşıyan bir hadis-i şerifte: “Allah buyurdu ki, akıldan daha güzel bir şey yaratmadım. Ona, gel dedim, geldi; git dedim, gitti. Dedim ki: Bana senin vasıtanla ibadet edilir; senin vasıtanla mükâfat verir, senin yüzünden........
© Yeni Asya
visit website