Siyasî dirayet, diplomasi, “belâğat ve cezâlet”
Teknoloji de fen, sosyal, belâğat ve cezâlet ilimlerinin mahsulüdür. Müslümanlar Kur’ân ve Sünnet-i seniyyenin de ilm-i siyasetinden bîhaber olduklarından bilhassa “siyasal dinci/dindar siyasalcılar”, içtimâî, siyasî stratejiler geliştiremedikleri gibi hem iç ,hem dış siyasette bocalıyor; ahlâk, hukuk, ekonomi ve siyaseti de çökerttiler!
Halbuki, âhirzamanda, “Hüküm ve kuvvet ise, ilmin eline geçecektir. Ulûm ve fünûnun (ilim ve fenlerin) en parlağı olan belâgat (muha-tabın anlayacağı ve gerektiği tarzda söz söyleme sanatı) ve cezâlet (ahenkli ve mantık silsilesini takip eden ince ölçülmüş, biçilmiş tesirli ifade), bütün envâıyla âhir zamanda en mergub (en rağbet edilen) bir sûret alacaktır.”
Belağat ve cezâlet, yalnızca edebiyatçı ilim adamları ile........
© Yeni Asya
visit website