Edirne’de yerinden doğan tarih
Tarihsiz coğrafya, coğrafyasız tarih olmaz. Tarihini, coğrafyasını, vatan edindiği topraklarını sahiplenmeyenler, inançlarını ve inançlarına bağlı medeniyet mihenklerini, gelecek yüz yıllara taşıyamazlar.
Tarihini ve medeniyetini yaşayan ve yaşatan milletler ve devletler; fiziki, siyasi, kültürel ve ekonomik olarak ayakta kalabilir ve diğer dünya devletlerine karşı bağımsızlık hareketlerini koruyabilirler.
1071 Malazgirt’te başlayan; “imtiyazlı, seçkin ve seçilmiş coğrafyanın” tarihini yazan ve yazdıran unsurlardan birisi de işte tarihin tapusu olan Selçuklu ve Osmanlı eserleridir.
Bu manada Devlet-i Aliye’nin vatan ettiği ve eserleriyle mühürlediği şehirlerden birisi de Osmanlı’nın ikinci Başkenti Edirne’dir.
Edirne, uhdesinde en çok Osmanlı eseri barındıran şehirlerdendir lakin özellikle 1923-50 arasında geçirdiği reddi miras sarsıntısından dolayı hebaya uğramıştır.
•
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın iradesinin ve idaresinin gücüyle sınırlarımız içerisindeki ve dışındaki eserler yeniden ihya edilmektedir.
İşte bu ihyalardan birisi de........
© Yeni Akit
visit website