3000 sayfalık dosya kimleri hedef alıyor?
Sinan Ateş suikastıyla ilgili gelişmeleri baştan beri uzaktan bakarak izledim.
Kimi gazeteci ve televizyon yorumcularının yazıp söylediklerine de mesafeli durdum.
Çünkü bu cinayetle ilgili aldığım kötü kokular, işin içinde, arkasında bir takım karanlık odakların olduğuna, sürülmüş tarlalardaki tetikçileri kullanarak Cumhur İttifakı’nın iki temel direğinden biri olan MHP’ye fatura kesme niyetine dair ipuçları vermekteydi.
Sinan Ateş suikastı gerekçe gösterilerek ABD’deki FETÖ’cülerin lobi faaliyetiyle Ülkü Ocakları Derneği’nin terör örgütleri kapsamına alınması için çalışmalar başlatılması bile başlı başına sistematik bir işleyişin ortasında olduğumuzun göstergesiydi.
Sinan Ateş öldürülmeden birkaç yıl önce Ülkü Ocakları Başkanlığı’ndan azledilmişti.
Yazamıyor olsak da sebebini hepimiz biliyoruz.
CEVAP ALAMADIĞIM SORULAR
Bu suikastla ilgili gözaltına alınan, tutuklanan isimlerin MHP ve Ülkü Ocakları kökeninin bulunması kimi gazetecilerin ve ekran yorumcularının işini kolaylaştırmış görünüyor. Dolayısıyla da MHP sürekli olarak bir “kurumsal intikam” ın odak noktası olarak gösteriliyor.
Ama ben izlerken şu soruların cevabını bir türlü alamadım:
1-Sinan Ateş, Ülkü Ocakları Başkanlığı’ndan azledildikten sonra ne oldu da MHP tarafının husumetini üzerine çekti?
2-MHP yönetimi artık görevden aldığı bir kişinin katlini emredecek kadar aklını yitirmiş olabilir mi?
Bir başka soru:
“Parti içinde birilerinin böyle bir cinayete bulaşma olasılığı yok mu?”
Elbette var. 486 bin üyeli bir partiden söz ediyoruz.
Sonuçta Tetikçi olduğu bildirilen Eray Özyağcı yakalandı. Azmettirenleri söylemedi.
“İŞTE O ARABA” PTS KAYITLARINDA AMA İÇİNDE TETİKÇİ YOK
Soruşturma sürerken bir haber sitesinde........
© tv100
visit website