93 HARBİ FACİASINA BÜROKRASİ SEBEP OLDU
Ruslarla yapılan manasız '93 Harbi', vahim neticeler doğurdu... Harbe, 30 senelik bürokrat hâkimiyeti sebebiyet verdi. İmparatorluk çözülmeye yüz tuttu.
Rumi 1293 senesinde cereyan ettiği için halk kültüründe '93 Harbi' diye şöhret bulmuş olan 1877 Osmanlı-Rus Harbi’nde, dünya çapında bir güce sahip Osmanlı ordusu ile donanması, idaresizlik sebebiyle Rusya’ya yenilmiştir.
Son derece manasız ve sebepsiz bu harb, neticeleri itibarıyla çok mühimdir. 30 senelik bürokrat hâkimiyeti harbe sebebiyet vermiş; harbin neticeleri de Osmanlı Devleti’nin akıbetini tayin etmiştir.
Sonradan olup biten her şeyin ucu bir şekilde bu muharebeye uzanır. Çoklarının dilinden düşürmediği istibdad, bunu takip eden Meşrutiyet ve imparatorluğun çözülmesi, hep 93 Harbi ile açılan sath-ı mailin mahsulüdür.
Sırbistan, Karadağ, Romanya, Kars, Ardahan, Artvin, Batum’un kaybı, Kıbrıs, Mısır, Tunus gibi vatan topraklarının tedricen elden çıkması hep harbin kısa vadeli neticelerindendir.
ACABA KİM YENER?
Harb başladığında Rusların Türkleri yeneceği söylenemezdi. Ehliyetli kumandanlar ve birlikler olsaydı Tuna üzerinde Rusların durdurulması mümkündü. Yine de Rusya kritik anlar yaşadı.
Rusların yanında Yunanistan, Romanya, Sırbistan ve Karadağ da vardı. Türkler her zamanki gibi yalnızdı. Bir sene evvel Hersek ve Bulgaristan ayaklanmalarıyla uğraşmış, Sırbistan ve Karadağ ile harb edip yorulmuştu.
Rus ve Türk güçleri arasındaki korkunç mesafe hatırlanırsa o zaman Osmanlı Devleti’nin dünya üzerindeki vaziyeti ve rolü daha iyi anlaşılabilir.
Neyse ki, Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’daki büyük düşmanı ve rakibi olan Almanlar, 1792’den sonra Osmanlı Devleti ile hiçbir harbe girişmemiştir.
Bunun yerini Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük düşmanı olan Rusya almıştır. Muazzam Rus ülkesinin en büyük kısmı Türklerden alınmıştır. Hâlen Osmanlı Türkleri kadar kalabalık bir Türk nüfusu da Rusya’da yaşamaktadır.
En büyük felaket
Hersek isyanından sonra Sırbistan ve Karadağ ile yapılan harbde Osmanlıların ileri gidip işgal ettiği topraklardan çekilmesi isteniyordu.
İki padişahı tahta çıkarıp birini öldüren diğerini delirten darbeciler, aslında amme efkârını yatıştırmak isteyen Rusya’nın bu teklifini reddetti. Halkı Ortodoks olan iki Hersek kasabasını Karadağ’a vermemek uğruna harbi göze aldılar.
24 Nisan 1877’de Rusya, Osmanlı Devleti’ne harb ilan etti. Harb sadece Rusya ile olsaydı, kazanılacağı umulurdu. Nitekim ilk zamanlar zaferler kazanıldı. Ama Balkan prenslikleri de Rusya ile ittifak edince mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Bu mağlubiyet Türk-İslam tarihinin en büyük felaketlerinden birisi, belki de birincisidir.
Harb, 1699’daki Karlofça Muahedesi’nden bile daha ağır toprak kayıpları doğurdu. Bir milyonun üzerinde Müslüman, asırlardır yaşadıkları toprakları terk ederek memleket içlerine dağıldı.
Harb, meydanlarda öyle........
© Türkiye
visit website