menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Tarih komedyası!

56 1
23.08.2024

Fatih Altaylı, “Teke Tek Bilim” adlı halka açık programına zaman zaman Celal Şengör ile İlber Ortaylı’yı konuk ediyor. Celal Şengör yerbilimci olmasına rağmen tarih hakkında ahkam kesmesiyle ünlü bir bilim insanı. Fakat bu konuda ortaya attığı tezlerin hepsi tarih mahfillerinde saçma diye nitelenecek hususlar. Ne hikmetse bunları çok iyi bilmesine rağmen yanında oturan ünlü tarihçi İlber Ortaylı asla bir müdahalede bulunmuyor. Farklı bir şekilde konuya müdahil olarak meseleyi ustaca başka bir alana kaydırıyor. Aslında diplomasi dilinde bunu çok farklı ifadelerle niteleyebilirsiniz. Bana göre en basit haliyle, “tamam saçmalama yeter artık” diye tanımlanabilir. Fakat Celal Şengör ise hezeyanlarını Ortaylı’nın kabul ettiği yönünde düşünerek, sırıtmaya ve kahraman komutan pozlarına devam ediyor... Hâlbuki konuşmalarını dinlediğinizde ortaya bir tarih programından ziyade "tarih komedyası" çıkıyor. Nitekim konuşmalar şöyle cereyan ediyor. Celal Şengör: “Osmanlılar efendim biz Kayı boyuyuz diyorlar. Bu yanlış, böyle bir şey yok. Sonradan uyduruldu.” İlber Ortaylı: “Bütün boylar uydurmadır. Bütün dünyada böyledir.” Celal Şengör: “Şimdi bakıyoruz, TV dizilerinde Kayı boyu var, bayrağı var, osu var busu var. Bunlar hakkında hiç bir şey bilmiyoruz. Ben hiçbir zaman Osmanlıya bir Türk devleti olarak bakamam." İlber Ortaylı: "Osmanlı bir Akdeniz devletidir." Gerçekten komedya yapacak olsanız akla gelmez ifadelerdir bunlar. Fakat Celal Şengör’deki Osmanlı ve İslam düşmanlığı aklının ve fikrinin üzerini örtüyor. “Osmanlı kurucu ailesi hakkında hiçbir bilgi yok uydurma senaryolar var”, şeklindeki ifadeler şayet maksatlı ve düşmanca değilse gerçekten vahimdir. İlmî prensiplere sırt çevirmektir. Böylelerine verecek cevap bulamazsınız. Bu tiplere, “Senin akıl sağlığında bir sıkıntı var, doktora görünmen iyi olur” derler. Şayet maksatlı ve düşmanca ise ona da cevap verilmez. Zira vereceğin hiçbir cevabı da kabul etmez. Kulağını ve gözünü gerçeklere karşı tıkamıştır. Duymaz ve görmez. Şengör ile Ortaylı’nın karşısında ise, “Osmanlı diye bir şey de yoktur” deseler, ayakta alkışlayacak bir güruh bulunmaktadır. Bu nasıl bir zihin yapısıdır, anlamak mümkün değildir!.. Bizim sözümüz ise sosyal mecralarda bunları işiten on binlerce gencimizedir. Zira cevap verilmediği takdirde bütün bu hezeyanlar doğru gibi kabul edilmektedir. Osmanlı devletinin kurucu ailesi hakkında bilhassa Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren çok rivayetler ortaya atıldı. Bilhassa yabancı araştırmacılar Osmanlıyı kuranlar hakkında nedense kutsal bir görev gibi çalışmaya başladılar. Gayeleri ve maksatları ne idi elbette düşünmeye değer. Herhâlde Osmanlının atasını hakkıyla bulmak, ortaya çıkarmak ve ilim âlemine kazandırmak değildi. Yapılmak istenen son iki asırdır yıkmak ve yok etmek istedikleri devletin, tarihini de bozmak, gençlerine başka bir tarih bilgisi aşılamaktan öte gitmiyordu. Batılıların maksatlı hezeyanları! Nitekim kuruluş üzerine akademik anlamda ilk çalışmalardan birini........

© Türkiye


Get it on Google Play