menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir Sergi: Sonrası iyilik güzellik

11 1
26.01.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

26 Ocak 2025

“Fısıldanan sözlerdir fırtınayı getiren.”

- Nietzsche

Ankara’nın yeni galerilerinden Şinasi Baştüzel Sanat Galerisi, 22 Ocak -28 Şubat 2025 tarihleri arasında Sonrası iyilik güzellik başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergide Atilla İlkyaz, Cebrail Ötgün, Cezmi Orhan, Hüsnü Dokak ve Ilgaz Özgen Topcuoğlunun eserleri izleyicisiyle buluşuyor.

Sonrası iyilik güzellik, Cemal Süreya’nın Aşk adlı şiirinin son satırı. Şairin şiirince düşünürsek öncesi de sonrası da -o andan öteye- düşlere daldırır insanı. Özlem, umut ve umutsuzluk arasında dağılırsın:

“…Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti

Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz

Sanki hiç olmamıştı…”

Bu iyimser dizelerin arkasında aşk ve erotizm saklı nihayetinde. Aşk ve sevişme, aşkla sevişme çok nadir yakalanan bir olgu olduğundan kim kayıtsız kalabilir ki. İster gerçek deneyim olarak yaşansın ister imgelerle anlatılsın kimse ondan yüz çeviremez. Merak duygumuzun, yaratıcılığımızın Nietzsche ve Freudvari kökenidir aşk. Güç istencinin arkasında arzu istenci yatar. Çok tanımı vardır aşkın, ama tanımlara sığmaz. Özü, sanat gibi karmaşıklığındadır. Pierre Bourdieu Sanat Aşkı adlı makalesinde, “bütün aşklar gibi sanat aşkı da asıl kökenini kabul etmeye yanaşmaz; kökenini, ortak koşullar ve koşullanmalarda değil, yazgılı olduğunu varsaydığı tekil rastlantılarda arar.” Aşk da sanat da tekil rastlantıların bilinmezliğinde dolaşır.

Şairin şiirinden bağımsız, gerçeklikten kaçan zihnin, geçici olarak düşsel bir yolculuğu gibidir Sonrası iyilik güzellik. Örtüktür, belirsizdir, ama gülümsetir muhatabını. Herkes bilir bu tümcede saklı olan samimiyeti. İfade edeni de korur muhatabını da. Her iki taraf için de rahatlatıcı bir yanı vardır. Başkalarıyla arasındaki sınırı çizer. Tıpkı sanat gibi değil mi? Düşündüğün imgeleri somutlaştırırken bir karar verirsin ve muhatabınla eserinin arasına bir mesafe koyarsın: ya açık edersin ya da dolaylı çağrıştırırsın imgelerini.

Sanat gerçeği görmemiz için bize değişik kapılar açar. Bencilliğimizi kontrol altına alabilir, doğa ve insan doğasının güzelliklerini fark etmemizi sağlayabilir, unutma alışkanlığımızı hatırlatabilir, şaşkınlık yaratabilir, kışkırtabilir, keyif verebilir, eleştirel gücü sayesinde uyarılmamızı sağlayabilir, kısacası sanat bize kendi dünyamızı, dolayısıyla bu dünyayı anlamamızı sağlar.

Bir sergide daha sanatçı dostlarımızla bir arada olmanın keyfiyle, paylaştıkça çoğalacağımızın bilinciyle buluştuk. Her türlü yaratıcı bakış açısı diğer yaratıcı bakış açılarıyla bağıntılı hale geldiğinde çoğalır. Benim biricikliğimin onaylanması başkalarıyla kurulan bağlantılarla, temasla anlamlı hale gelir. Başkalarının varlığı benim biricikliğimde, kendi (kökten)........

© T24


Get it on Google Play