Fatih Arslan: Çocukluğumdan beri kuşların peşindeyim
Diğer
26 Ocak 2025
Fatih Arslan
Türkiye’nin karanlık gündeminde “iyi şeyler”den söz etmek insanda bir tür suçluluk duygusu uyandırıyor. Bu söyleşiyi yaparken de aynı hisler içindeydik. Bir ara “acaba yapmasak mı?” diye düşündük. Ama konuştuğumuz konunun yaşam alanlarının savunusuyla ilgili olduğunu fark edip paylaşmaya karar verdik.
- Standart bir soruyla başlayalım dilerseniz. Ne zaman başladı bu kuş tutkusu?
Çocukluğumda başladı desem abartmış olmam. Kahramanmaraş Afşin’de doğdum. Babamın öğretmen olması Türkiye’nin birçok yerini görme şansı yarattı. Hem doğduğum hem de sonradan gittiğim yerlerde bu canlılara ilgim artarak devam etti. Daha sonra üniversite okumak için İstanbul’a geldim. İlgim burada da sürdü. 10 yıldan beri kuş gözlem tutkumu fotoğrafçılığa dönüştürdüm. Kuşlardan fırsat bulduğum zamanlarda da avukatlık yapıyorum.
- Sergideki fotoğrafların önemli bir kısmı İstanbul’daki kuşlara dair. İnsan hakikaten şaşırıyor. Hatta biz sizinle konuşurken, Silivri’de yaşayan bir grup insanın: “Bizim burada bu kadar çok kuş mu varmış?” dediklerini duyduk.
Aslında İstanbul, dolayısıyla Silivri, kuş yolları üstünde olduğu için büyük bir çeşitlilik barındırıyor. Kuşlar Afrika’dan Avrupa’ya ya da Avrupa’dan Afrika’ya geçerken burada konaklıyor. Hem deniz hem de göletlerin, yani sulak alanların, hem de ormanın olduğu bir coğrafyadan söz ediyoruz. Bugüne kadar İstanbul’da görülebilen kuş türü sayısı 350/360 civarındadır. Geçtiğimiz yıl şehirden geçen kuş türü sayısı 310 civarındaydı. O kadar zengin yani...
İnsanlar türlü sebeplerle bunu bilmiyor. Sergi için binlerce fotoğraf arasından seçim yaparken bu durumu da gözettik. Özellikle çocuklarda bilinç ve farkındalık yaratır diye sömestr tatiline denk getirdik. Biraz da insanların kolayca görebileceği, parklarda, bahçelerde konaklayan kuşları göstermeye gayret ettik. Kumru ve serçe dışında, “Kara kızılkuyruk, Kızılgerdan, Baştankara” dediğimiz gibi kuşların altını çizdik. Algıda seçiciliğe vesile olsun istedik. Deyim yerindeyse İstanbul’da “kargadan başka çok kuş var”ı göstermek istedik. Sergi, çocuklarda doğa sevgisini bir nebze çoğaltmaya vesile olacaksa ne mutlu bana.
- Kuş gözlemcileri hem yaşadığımız coğrafyanın hem de İstanbul’un tabiatını, florasını, faunasını doğrudan takip ediyor. Deyim yerindeyse bir tür envanter tutuyorsunuz. Dürbünün ya da vizörün ardından bakınca ne görüyorsunuz?
Çok uzun bir konu bu. Daha önce çok daha geniş alanlarda kuşlara rastlarken bu alanlar daraldı. Kuşların göç rotaları değişti ve kuş türleri farklılaştı. Şehirlerde yeşil papağan, sığırcık, çiğdeci gibi istilacı türlerin sayısı arttı.
Bir de şuna dikkat çekmek isterim. Bazı kedi ve köpek severlerin bilinçsiz bir şekilde sokaklara bıraktıkları yemler, martıların, güvercinlerin, kargaların, kumruların doğal davranışlarını........
© T24
visit website