İSKEÇE FESTİVALİ'NE TÜRKİYE'DEN GİDEREK KATILANLAR NE EĞLENMİŞTİR AMA!!!
17 Mart 2024 Pazar günü bir gezdirici işletme ile Türkiye’den uluslararası ünlenmiş “İskeçe Festivalini” görmek için Batı Trakya’ya geldik. Yollar seller gibi Türkiye’den gelen özel araçlar ile binetlerle (otobüslerle) doluydu. Araçlarla gelenleri İskeçe içine sokmuyorlar, uçuş alanına bıraktırıp, ödemesiz getir-götür binetleriyle İskeçe’ye akın akın bırakıyorlardı. Bizde sıkış tepiş binerek ilk kez eski bir Türk yurdu olan, Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’nin(1913) (Wikipedya) batı sınırlarını oluşturan Rodop dağlarının yamacında kurulmuş, buram buram Türk kokan İskeçe’ye (Xanti) ulaştık. Türklerin oturduğu eski kent yukarı, sonradan gelişen çağdaş kent aşağıdaydı. Yeni kentin yolları ger geniş, Türk yakasının taş ile ahşap evleri pııl pırıl, köşebaşı çeşmesinden halen suları akan, daracık, eğri büğrü yollarını festival kutlayanları doldurduğu, içkilerin su gibi içildiği, deniz ürünleri, döner, pizzaların kapış kapan yendiği, pofur pofur içilen sigara dumanlarının boğduğu tıklım tıklım bir kentti. Oraları dolaşırken, tarihi anımsayıp, duvarına özlemle elimi sürdüğüm evlere, yollara, sanalda gördüğüm şalvarlı dolaşan Türk atalarımıza bakarak sanki içime bir hançer saplandı. Resmi geçitte, yürütülen yapmacık deve Türk’leri simgeler. Ancak biz onu da bilmeyiz.
Bu festival neyin nesiydi? Neden 17 Mart’ta kutlanıyordu?
17 Mart 1821 Mora Yarımadasında başpiskopos Germanos öncülüğünde Türklere karşı Yunan’ın kanlı kırıma başladığı gündür. Üç günde Mora’da, Orta Yunanistan’da, Sparta, Atina kabaca 70 bin Türk, yaşlı, erkek, kadın, çocuk ayrımı yapılmadan başları kesilerek, kolları ayakları kesilerek, canlı canlı yakılarak öldürüldüğü gündür. 1836’de Yunan Kralı Otto’nun isteğiyle çılgınca festivallerle kutlanılır, ertesi gün de tatil yapılırdı. İşte, bilgisizliğin doruk yaptığı yeni Türkiye Cumhuriyetinden akın akın Türkler, Yunan’ın atalarına karşı 17 Mart 1821’de yapmış olduğu bu soy kırım resmi geçidine, festivaline katılmak üzere bir Türk kenti olan İskeçe’ye akın ediyor, onlar gibi giyinip, içkiler içip, çılgınlarca eğlenip, dans ediyorlar. Yunan bağımsızlığının yıldönümü olan 18 Mart’dan çok, Meryem ile İsa’nın yeniden doğacağına inandıkları 25 Mart 1821 Muştu........
© Önce Vatan
visit website