menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

CUMHURİYET ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ

14 0
31.10.2024

Türkiye Cumhuriyeti devleti, kuruluşunun 101. yılını kutluyor. Türkler bu netameli topraklarda, resmi tarihin söylediğine göre 1000 yıldır hükümran... İnşallah kıyamete kadar da öyle kalacak diyelim!

Bugün Türk toplumunun çeşitli sosyal katmanları bulunmaktadır. Bu katmanları; işçi, memur, köylü, emekli, esnaf, üniversiteli, sermayedar, siyasetçi gibi tanımlamalarla isimlendirebiliriz.

Günümüzde bu kategorilere giren insanımızın çoğunluğunun, devleti ve milleti “Türk” olarak yaşatma çabası yoktur. Olanlarında çabası ve çalışması yeterli değildir! Kendinizi bu kategoride görmüyorsanız, üzerinize alınmayınız.

Yani en azından benim, devletimi ve milletimi yaşatmak için yaptığım çalışmalar yetersizdir. Belki buradan bizi tenkit edenlerde, dönüp aynaya bakma sonucunu çıkarabilir!

J.J. Rousseau, “Toplum Sözleşmesi” adlı eserinde “Üyelerinin her birinin canını, malını bütün ortak güçle savunup koruyan öyle bir toplum biçimi bulmalı ki, oradan her insan hem herkesle birleştiği halde yine kendi buyruğunda kalsın, hem de eskisi kadar özgür olsun.” diyor. Her halde cumhuriyetimizin, önümüzdeki yıllarda yapması gereken şey budur diye düşünebiliriz.

Ancak Türklerin bu coğrafyada yukarıda tarif edilen toplumsal birliği sağlayamamasının ana nedeni; dış saldırılara hedef olması ve bu saldırıların dünyanın hiç bir yerinde olmadığı kadar yerli işbirlikçi bulmasındandır.

Eğer Türklerde yeteri kadar “şuur” olsaydı, toplumsal birliği korumak adına yeterli zaman ayrılarak çalışmalar yapılırdı. Böyle olmadığı için, Türk toplumu bu coğrafyada yüzyıllardır süren bir huzursuzluk ve endişe içinde yaşamaktadır.

Devlet ve millet yapısı korunamadığında ne olacaktır? Sorunun cevabı basit ve yalındır: hürriyetimiz korunamayacaktır.

Oysa ki hürriyet, insanlığın........

© Önce Vatan


Get it on Google Play