Kusur denebilir mi, nezaketim gereği demedim, hata deyip geçerek açıklamasını yapacağım. Mesele alım gücüne sahip olmak ya da olmamak değil, her maddi güce sahip insanımız bu hatayı yapıyor. Evet, hemfikiriz, ekseriyetle parası çok olanlar ama parası az olanlar da yok değil, tatmadığım bir şey kalmasın diye alıyoruz ve fazlasıyla çeşit ve fazlasıyla miktarda alıp küflendirip çöp yapıyoruz. Evet, fazlasıyla giyecek alıyoruz ve bazılarını bir ya da iki defa giyinip bazısını da hiç giyinmeden çürümeye terk ediyoruz. Evet, kullanırız, lazım olur düşüncesi ile irili ufaklı cihaz ve aletler alıyoruz, cihaz ve aletler çürümez ve küflenmez ama madem kullanmayacağız, israf oluyor, yeni modelleri ve daha ayrıntılı iş görenleri sürülüyor piyasaya. Kendimden bildiğimden bu eminlikle yazıyorum, kitap harici kullanmayacaksan, tüketmeyeceksen, israf ediyorsun, telef ediyorsun. İsraf edilen onlarca, yüzlerce kişinin emek verdiği bir meta, alet, cihaz ya da giysi ve yiyecek türleri, hepsi önemli, hepsi değerli. Bu savımın dışında tutabileceğim ve aklıma gelen tek tür var, kitap, kitaplar. Kitap aldığımızda bir gün, bir ay, bir yıl içerisinde dahi okuyamayabiliriz. Kitaplar için süreyi daha da uzatmak mümkün kütüphanemizde olmakla birlikte bir yılı geçmiş olmakla birlikte okumadığımız kitaplar mevcuttur, varsın olsun, beş yıl, on yıl, kafamız eser okuruz, çürümez, küflenmez. Kütüphanemizde olan kitaplar bir bakıma kendi kimliğimiz, kimlik kartımız, dünya ya ve hayata bakış açımıza dair örnekler silsilesidir. Ne........

© Önce Vatan