Bölgesel kalkınma ve güvenlik
Tarih tekerrür ederken, değişen zamana ve koşullara uyuyor. İstanbul’u Basra’ya bağlayacak olan demir ve kara yolu işte böyle bir tekerrür. Zamanın ruhu ve beklentiler şimdi tarihi Bağdat yolunu, bir bölgesel kalkınma projesi olarak yeniden sahneye koyuyor. Kalkınmanın iş olanaklarını ve refahı arttırarak güvenlik sorunlarını azaltması umuluyor. Türkiye’nin Orta Doğu’da hamasetten ve sınır ötesi harekâtlardan öte böyle bir projeye taraf olması, ülke ve bölge yararına. Ama konuyu ulusal bütçeye yükleyeceği maliyet, yeni güvenlik riskleri ve fayda ile birlikte değerlendirmek gerek.
Kızıl Deniz’e Karadan Alternatif ve “ Kuşak – Yol”
Şimdi Basra Körfezinde Orta Doğu'nun en büyük limanlarından biri olması beklenen Fav Limanı inşa ediliyor. Dubai’deki Cebel Ali Limanı’nın hem rakibi, hem de tamamlayıcısı olan Fav Limanı, Asya’yı Avrupa’ya bağlama iddiasında. Limanın önüne yapılan, on kilometrelik, dünyanın en uzun dalga kıranı liman çevresinde yer alacak sanayi bölgelerine, konut ve otellere malzeme taşıyan gemileri, Hint okyanusunun hışmından koruyacak. Bağdat hükumeti 5 milyar dolarlık yatırımı üstlenme kararı almış. İnşaatın gelecek yıl tamamlanması bekleniyor Ama Irak’ın böyle bir projeyi tamamlama konusundaki fiziki, teknik ve profesyonel becerisinden hala endişe var. Fav Limanı, Bataklık Araplarının(Marsh Arabs), yaşadığı, çok özel bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapan bir bölgede. Saddam döneminde, çok ciddi çevre ve hak gaspı şikâyetleri olan Bataklık Araplarının sorunları şimdi Irak’ta Şiiler iktidar olunca çözüldü mü? Belki iş bulma ve daha iyi bir yaşama kavuşma umutları, çevre kayıplarını telafi ediyordur. Limandan başlayacak kara ve demiryolu ise şimdi Husi saldırıları ile aksayan Kızıl Deniz ve Süveyş ticaretine, “kuru kanal” olarak, karadan alternatif sunması nedeniyle stratejik. Basra’dan Türkiye sınırına kadar uzanacak yaklaşık 1300 km lik demiryolu ve 1200 km lik karayolunun 2038 de tamamlanması öngörülüyor. Güzergâhın, Necef ve Bağdat üzerinden Musul'a uzanması, beraberinde çeşitli mahalli ve idari düzenleme zorunlulukları ile yeni güvenlik endişeleri getiriyor. “Kuru kanal” ikilisinin Irak topraklarından çıkmadan önceki son durağının, planda Kuzey Irak yarı Özerk Kürt bölgesi yerine Ninova’dan geçirilmesi Erbil ile Bağdat arasında yeni bir gerilim konusu. Bölgenin stratejik öneminin görmezden gelindiği iddiası ipleri geriyor. Bu daha yolun başında çıkan, ciddi bir güven ve güvenlik sorunu.
“Kuru kanal”, demir ve kara yolu olarak Habur ve Mardin’den Türkiye topraklarına girince, bir hatla Mersin limanına, diğer hatlarla Çin’in Orta Koridoru olan demiryolu........
© Muhalif
visit website